“Olası fırsatlarda yatırım büyük olur”


Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun, sorularımızı şöyle yanıtladı…

19.11.2024 21:52:010

Özlem Aydın Ayvacı

[email protected]

Sabancı Holding, Nisan 2024’te önemli bir organizasyonel değişime gitti. Akçansa, Çimsa ve Kordsa malzeme teknolojileri grubu altında toplandı. Bu önemli dönüşüme holdingin eski yapı malzemeleri başkanı liderlik ediyor. Orhun, grubun net aktif değerde yüzde 15’ini gerçekleştirdiklerini, hedefin yüzde 20’ye ulaşmak olduğunu söylüyor. Radarında satın almalar olduğunu vurguluyor. Portföyü geliştirmek için büyük montanlı yatırımların şart olduğuna dikkat çekiyor ve “Satın almalar için sürekli takipteyiz, olası fırsatlarda yatırım büyük olur” diye konuşuyor.

Sabancı Holding, önemli bir dönüşüm geçiriyor. Portföyünü sürekli gözden geçiren grup, yatırım alanlarını portföy hedefine göre şekillendirmek için çalışıyor. Organik ve inorganik tüm büyüme hamlelerini stratejik büyüme ve gelecek planlarına göre gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Son dönemin önemli değişimlerinden biri ise geçtiğimiz nisan ayında Akçansa, Çimsa ve Kordsa’nın aynı grup çatısı altına girmesi oldu. Türkiye’de ilk defa bir holding, portföyüne malzeme teknolojileri grubunu soktu. Bu sürece liderlik eden isimse Burak Orhun. Sabancı Grubu’na 5 yıl önce Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanı olarak katılan Orhun, “O görevimde çimento işimizi dönüştürmemiz gerektiğini çok söyledim. ‘Pekala dönüştür’ dediler ve işin başına geçtim” diyor. Sadece malzeme değil malzemenin üretilme teknolojisini de kapsayan işleri nedeniyle gruba bu ismi verdiklerini anlatan Orhun, odağında her zaman satın alma fırsatları olduğunu söylüyor. Net aktif değerde grubun yüzde 15’ini gerçekleştirdiklerini ve yüzde 20’ye gelmeyi hedeflediklerini aktarıyor. Kompozit, lastik güçlendirme ve çimento alanında sürekli ileri malzeme üretmeye çalıştıklarını belirten Orhun, “Satın almalar için sürekli takipteyiz. Olası fırsatlarda yatırım büyük olur. Grubu portföyümüzde daha ileri taşımak istiyorsak büyük montanlı yatırımlar yapmalıyız” diyor. Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grup Başkanı Burak Orhun, sorularımızı şöyle yanıtladı: 

Türkiye’de büyük gruplar arasında bir ilk olarak Sabancı’da malzeme teknolojileri grubu oluşturuldu? Neden böyle bir değişime gerek duyuldu? 

Sabancı Grubu’na 5 yıl önce Strateji ve İş Geliştirme Grup Başkanı olarak katıldım. O görevimde çimento işimizi dönüştürmemiz gerektiğini çok söyledim. Sonra, ‘Pekala dönüştür’ dediler. 2021 Mayıs ayında bu göreve geldim. 3,5 yıl olmuş. O dönemde şirketlerimizin genel müdürleriyle stratejik bir plan oluşturduk. Önümüzdeki 5 yıl ne yapmamız gerektiğine baktık. O günkü stratejik planımızda ne dediysek yapmışız. Dolayısıyla bundan sonra da onun güveniyle üstüne koymaya devam edeceğiz. İlk adımda çimento grubu olarak başladık. Daha sonra yapı malzemeleri grubu olduk. En son Kordsa’nın katılması ve tüm malzemenin tek bir çatı altında toplanmasıyla gruba malzeme teknolojileri ismini verdik. Aslında ileri malzeme de diyebilirdik ama sadece malzeme değil malzemenin üretilme teknolojilerini de kapsıyoruz. Bir malzeme dönüşümü gerekiyor. Bu nedenle konvansiyonel malzemelerden ileri malzemelere doğru bir dönüşüm var. Bugün ileri malzemeler, 65 milyar dolarlık bir sektör. Önümüzdeki 4-5 yıl içinde iki katına çıkacak. Yapımızı buna dönüştürme nedenimiz de bu. Ana trendlerle uyumlu bir şekilde, büyüme alanlarımızla uyumlu bir organizasyon geliştirebilmek istiyoruz. 

Bu yapıyla üretimi ileri malzeme olarak tanımlıyorsunuz ama bu şirketlerin alanı aslında oldukça geleneksel. Burada bir tezat yok mu?

Kordsa’ya baktığımızda kompozit malzemelerle lastik güçlendirme malzemelerini görüyoruz. Ve evet bunlar ileri malzemeler.  Çimsa’nın ürettiği çimento ise artık eski bildiğimiz geleneksel çimento değil. Konvansiyonel çimentodan daha sürdürülebilir olan düşük karbon emisyonlu çimentoya geçiş var. Buna da yeşil beton diyoruz. O yüzden yeni ekonomik düzende bizim bildiğimiz çimentoları değil uzun yıllara dayanan tecrübemizle geliştirdiğimiz yeni ve daha katma değerli çimento ürünlerini kastediyoruz. Mesela geçen yıl Çimsa ile Flycrete diye bir ürün geliştirdik. Bu, dünyada bir ilktir. Havaalanında, pistlerde çok farklı kullanım alanları var. Mesela 3D evlerin yapımında beyaz çimentodan bir harç yaptık. Çimsa da İspanya, ABD, Almanya gibi ülkelerde gerçekleştirdiği “çimento ötesi” yatırımlarla artık küresel bir yapı malzemeleri şirketine dönüştü. Son Mannok alımı da bu dönüşümün önemli parçalarından biri olacak. Diğer yandan tüm inorganik büyüme adımlarımızda birinci koşulumuz yeni yatırımlarımızın sürdürülebilirliğe hizmet etmesi. 

Yeni grupla birlikte nasıl bir yapı çıkıyor karşımıza? Nasıl bir ivmelenme yaşadı bu üç şirket?

Yeni yapıyla yatırım odağımızı bütünsel bir hale getirdik. Çimento, beton, lastik güçlendirme, kompozit; bütün bunlar malzeme. Çimento tarafına baktığımızda Çimsa ve Akçansa var. Toplam 12 milyon ton üretim kapasitemizle Türkiye’nin ikinci büyüğüyüz. Türkiye’de 6 entegre fabrikamız var. 2021 yılında İspanya’da, Avrupa’nın tam entegre en büyük beyaz çimento fabrikasını satın aldık. Amerika’da Çimsa Amerika çatısı altında hem beyaz ��imento hem gri çimento öğütme tesisimiz var. Bir yandan da İrlanda’daki Mannok satın alımıyla ilgili onayları bekliyoruz. Mannok önemli çünkü bu satın almayla artık üretici olarak da Birleşik Krallık’ta var olacağız. Dağıtımda Avrupa’nın çeşitli yerlerinde terminallerimiz mevcut. Çimento üretiminde Türkiye, Amerika, İspanya ve Birleşik Krallık’tayız. Kordsa, Sabancı Topluluğu’nun ilk global şirketlerinden. Türkiye’nin yanı sıra Endonezya, Tayland, Brezilya, Amerika ve İtalya’da üretim tesislerimiz var. İleri malzemenin hızlı büyüdüğü yerler Amerika ve Avrupa. Dolayısıyla satın almada odağımız bu bölgeler oldu. Amerika’da son beş yılda dört şirket satın aldık. Bunlar genelde havacılık odaklı şirketler. Diğer yandan ürün ve coğrafi çeşitlendirme için Avrupa’da Microtex Composites’ı 2 yıl önce satın aldık. Avrupa’da otomotiv odaklı bir şirket. Lüks araç kategorilerine kompozit malzemeler sağlıyor. Malzemede biyoçeşitlilik, sürdürülebilirlik kadar önemli bir trend de hafif malzemeler. Hafif, daha verimli, maliyeti düşük malzemeler… Uçakta, teknelerde, otomotivde hatta uzay teknolojilerinde kullanılıyor. Bugün NASA’ya da malzeme veriyoruz. Boeing 787 programının önemli bir tedarikçisiyiz. Ticari havacılık bizim için çok önemli bir büyüme alanı. Kompozitin dünyada her yıl yüzde 6 büyüyeceği öngörülüyor. 

Holding cirosu içinde malzeme teknolojileri grubunun payı nedir? Bu payı nereye sabitlemek istiyorsunuz? 

Buna aktif değer olarak bakıyoruz. Böyle baktığımızda bugün bizim grubun toplam portföy içinde yüzde 13-15 gibi bir oranı var. Hedefimiz bu oranı yüzde 20’lere çıkarmak. Bu tabii şirketlerin değerini artırmakla olacak. Hem şirketlerin kendi içinde büyümesiyle hem yeni alımlarla, yeni fırsatlarla… Satın almalar olursa da bunlar sürdürülebilir ileri malzemeler alanında olacak. Bugün grubun aktif değerdeki payını yüzde 15’lerden 20’ye çıkarmak için yıllık toplam değerimizi yüzde 5-10 arasında büyütürsek şirket değeri hedefimize ulaşırız. Bu büyümelerle toplam portföye baktığımızda yüzde 20’lere geliriz diye düşünüyoruz. 

Toplam gelirlerinizin ne kadarı ihracat? 

2024’te üç şirketin ihracat oranı yüzde 40 gibi. Yurt dışına baktığımızda çok çeşitli faktörler var. Küresel ekonomi son derece çalkantılı. ABD fena gitmiyor ama Avrupa çok yavaş. 

Sizin için neden ciro yerine net aktif değer önemli? 

Bir şirketin değerinden borçları çıkarınca net aktif değer ortaya çıkar. Sabancı Holding olarak 11 milyar dolar net aktif değerimiz var. Bunun yüzde 15 civarı bizim. Mesela Sabancı Topluluğu, son 3 yılda dolar cinsi net aktif değerini yaklaşık 2,5 katına çıkardı. Çok hızlı büyüdü. Bunda her bir şirketimizin desteği var. Bundan sonra da bu büyümeyi sürdüreceğiz. 

Net aktif değer kadar önemli başka göstergeleriniz var mı?

Net aktif değeri zaten kârlılık sürükler. Kârlılığınızı doğru şekilde büyütmelisiniz ve kârlılık sürdürülebilir olmalı. Bunu 3 manada da düşünüyoruz yani hem çevresel hem toplumsal hem de finansal olarak. Bu kârı yaparken çevreye karşı görevimizi yerine getiriyor muyuz? Sürdürülebilirlik dediğimizde tabii sadece emisyon değerini düşünmemek lazım. Yönetim kurullarımızda cinsiyet eşitliğine çok önem veriyoruz. Bütün şirketlerimizde kadın oranının minimum yüzde 30-40 olmasını hedefliyoruz. Şu an sanayide kadın çalışan oranımız yüzde 15.

 2024 finansal anlamda zor bir yıl. Siz hedeflerinizle uyumlu ilerliyor musunuz? 

Bütçelerimizle paralel gidiyoruz. Daha çok sürdürülebilirlik yatırımlarına kaydık. Hem portföyü daha sürdürülebilir ürünlerle donatmaya hem konvansiyonel malzemeleri sürdürülebilir üretmeye bakıyoruz. 

Alternatif yakıt kullanımına ilişkin şirket düzeyinde hedefleriniz var. Neden bu kadar önemli?

En önemli emisyon kaynaklarından biri kömür yakmak. Bunu karbonu düşük yakıtlarla yapabilirsiniz. İspanya’daki fabrikamızda hidrojen kullanarak alternatif yakıt oranımızı yüzde 50’lere kadar çıkardık. Alternatif yakıt aslında şu: Atık toprağa gömüleceğine, çöpe atılacağına, biz ondan ısı elde ediyoruz. Hiç aklınıza gelmeyecek şeylerden yakıt elde edebilirsiniz. Avrupa, Asya ve Amerika’da malzeme odaklı üç ayrı teknoloji merkezimiz var. Avrupa’daki merkezimizi Münih Teknik Üniversitesi’nin kampüsünde açtık. Oralarda sürekli yeni ürün geliştiriyoruz. Bu üç merkez, Türkiye’deki Ar-Ge merkezlerimizle birlikte ileri malzemelere geçişte ana yapı taşlarımızı oluşturuyor. Teknoloji merkezlerimizi sırasıyla Endonezya, Almanya ve son olarak da ABD’de Kaliforniya’da açtık. Amerika’da kompozit üzerine, Endonezya’da daha çok lastik güçlendirme malzemeleri üzerine geliştirme yapıyoruz. Artık elektrikli araçlara geçildiği için yeni malzemeler üretilmesi gerekiyor. Sürdürülebilir ürünlerden ya da geri dönüşümlü polyesterden lastik yapılabilir mi gibi konulara bakıyoruz. 

Odağınızdaki en önemli teknoloji geliştirme alanları neler? 

Birincisi lastiğin geri dönüşümü. İkincisi kompozit malzemeleri daha ne kadar farklı malzemelerden yapabiliriz diye araştırıyoruz. Ve malzemeyi nasıl daha hafif hale getirebiliriz diye düşünüyoruz. Üçüncüsü çimentoyu nasıl daha az emisyonlu üretebileceğimize bakıyoruz. Dördüncüsü ise start up yatırımlarımız var. 

Satın almalar için nereleri izliyorsunuz? 

İleri malzeme dediğimiz konular zaten daha çok Avrupa ve Amerika’da gelişmiş vaziyette. Bir de malzemeden bağımsız, yatırım yapacağınız yerde hukuki sistemin, altyapının çok iyi olması lazım. Bizim değerlerimizle, yönetim yapımızla örtüşen yerlerde bunları yapmamız gerekiyor. O yüzden Amerika öncelikli. 

Şu an masada plan var mı?

En son Mannok’u açıkladık. Onay süreçlerini bekliyoruz. Şirket değeri 330 milyon Euro. Yüzde 94,7’sini aldık. Mevcut yönetim de yaklaşık yüzde 5 pay ile içeride kaldı. Bu da aslında yönetimin şirketin geleceğine inandığını gösterir. Mannok’un yarısı gri çimento, diğer yarısı tamamen çimento dışı yapı malzemeleri, yalıtım, beton, çatı malzemeleri işi. Tam İrlanda Cumhuriyeti ile Birleşik Krallık sınırında yer alıyor. Ama bunun ötesinde de takip ettiğimiz fırsatlar var tabii ki. Bu tarz satın almalar uzun soluklu oluyor. Çoğu da rekabetçi süreçler. Satın almalar için sürekli takipteyiz. 

Olası fırsatlarda yatırım büyüklüğü nasıl olur? 

Rakam veremem ama büyük çaplı diyebiliriz. Biz Sabancı Holding Malzeme Teknolojileri Grubu’nu, portföyümüzü daha ileri malzemelere taşımak istiyorsak büyük montanlı yatırımlar yapmalıyız. Son 3 yılda 350 milyon dolar civarında yatırım yaptık. Buna son açıkladığımız Mannok anlaşması dahil değil. 

2023 yılını nominal olarak 55 milyar TL ciroyla kapatmıştınız. 2024 ilk 6 ayda ciroda hedefe ulaştınız mı?

2024’te ilk 6 ayda nominal olarak ciroda 34 milyar TL’ye ulaştık.


“DUPLANTIS’İN SIRIĞININ MALZEMESİ BİZİM”

NİŞ VE İLERİ MALZEME 

Niş ve ileri malzemeler üretiyoruz, spesifik yerlerde kullanılıyor. Amacımız bunları çoğaltmak. Kordsa’nın ürettiği bezler, NASA’nın araçlarının paraşütlerinde kullanılıyor. Mars’a gidip geldiler. Bu yaz Paris Olimpiyatları’nda sırıkla atlamada yarışan İsveçli rekortmen Armand (Mondo) Duplantis bu yıl da bir dünya rekoru kırdı. Onun kullandığı sırığın malzemesini de biz veriyoruz. Çok esnek ve çok güçlü bir malzeme.

“MALZEME DÖNÜŞÜMÜ SÜRÜYOR” 
Sörflerin, yelkenlilerin altı karbon fiberden yapılır. Bunlar öncü ürünler. Bizim ürünlerimiz burada da kullanılıyor. Malzeme dönüşümü oldukça “Bakın, bu malzeme varmış şimdi bunu arabanın şurasında da kullanalım, süspansiyonda da kullanalım” diyeceğiz. Bugün süspansiyonlar normal bildiğimiz metalden; ama sırıkta kullanılıyorsa arabanın süspansiyonunda neden kullanılmasın? Bunu çoklayabilmek mümkün.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÇİMENTO Malzeme dönüşümü gerekiyor. Odağımız bu yüzden ileri malzemeler. Dünyadaki emisyonların yüzde 9’unu çimento yapar. Biz bunu değiştirmek için dünyanın en sürdürülebilir çimentolarını yapmak istiyoruz. Çimento kaynaklı emisyonu dünyada sıfıra çekmeyi hedefliyoruz. Başka yolu yok. Bunun için de karbon hapsetme teknolojilerinin gelişmesi gerekiyor.


“12 YAŞINDA SABANCI’DA YÖNETİCİ OLACAĞIM DEMİŞTİM”

“ÜLKEM İÇİN DÖNDÜM”

Amerika’da okudum, orada çalıştım. Uzun yıllar yurt dışında yaşadım. Yurt dışında da kalabilirdim ama tecrübemi biraz da ülkem için kullanmak için 2009’da döndüm. Türkiye’de bazı gruplar vardır, ülkeyi ileri götürür. Sabancı böyle bir topluluktur. 12-13 yaşında bana sorarlardı, sen ne iş yapacaksın diye. ‘Sabancı’da yönetici olacağım’ derdim.

“HAYALİMDEKİ İŞ” Hayal ettiğim işi yapıyorum. O yüzden çok mutlu çalışıyorum. Ekibimizle, genel müdürlerimizle beraber çünkü hakikaten ülkeye de fayda sağlıyoruz. Tabii ki ortaklarımız, hissedarlar önemli ama en büyük ortağımız neticede bu ülkenin ekonomisi. O yüzden de diyorum: Daha katma değerli ürün ihracatını artırmak için kafa çalıştırıyoruz.

Başa dön tuşu