Siyaset Bilimci Kadriye Şahin: Terör ve Siyaset İlişkisi

Kadriye Şahin, Türkiye'nin PKK ile mücadelesinin sadece bir güvenlik sorunu olmadığını, devletin bütünlüğüne yönelik bir tehdit olduğunu vurguladı. terör

terör

Kadriye Şahin, Türkiye’nin PKK terör örgütüyle 1984’ten bu yana sürdürdüğü mücadelenin sadece güvenlik sorunu olmadığını, aynı zamanda devletin bütünlüğüne yönelik bir tehdit oluşturduğunu belirtti.

Şahin, terörle mücadelenin son yıllarda ideolojik ve siyasal meşrulaştırma alanına taşındığını ifade ederek, Selahattin Demirtaş’ın bu süreçte önemli bir sembol olduğunu kaydetti.

Demirtaş’ın siyasi kariyerinin 2007’de başladığını ve DTP’nin kapatılmasının ardından BDP ve HDP ile devam ettiğini hatırlatan Şahin, bu partilerin PKK’nın ideolojik yapısıyla paralellik gösterdiğini belirtti.

2014 Kobani olaylarında Demirtaş’ın çağrılarının sokakları karıştırdığını ve bu durumun terörün siyasi uzantısının bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Şahin, AİHM’in 2020’deki Demirtaş kararının iç dinamikler göz önünde bulundurulmadan yorumlandığını, Türkiye’nin güvenlik hassasiyetlerinin uluslararası sistemde çifte standartla karşılandığını vurguladı.

2015’te çözüm sürecinin çökmesiyle birlikte PKK’nın şehir yapılanmalarına yöneldiğini belirten Şahin, devletin bu duruma karşı milli güvenlik eksenli bir terörle mücadele konsepti geliştirdiğini söyledi.

Demirtaş dosyasının uluslararası kamuoyunda düşünce özgürlüğü çerçevesinde sunulmasının algı savaşlarının bir parçası olduğunu ifade eden Şahin, bu durumun Türkiye’nin güvenlik politikalarıyla çeliştiğini belirtti.

Şahin, Türkiye’nin güvenlik politikalarının tarihsel bir gereklilik olduğunu, devletin terörle bağlantılı yapılara karşı hukuki refleks göstermek zorunda olduğunu vurguladı.

Demirtaş olayının Türkiye’nin egemenlik sınırlarının test edildiği bir durum olduğunu belirten Şahin, Cumhuriyet’in kurucu felsefesinin milli birlik üzerine kurulu olduğunu hatırlattı.

Türkiye’nin istihbarat kurumlarının 2014’ten itibaren dönüşüm geçirdiğini ve dış operasyon kabiliyetlerinin genişlediğini ifade eden Şahin, Demirtaş meselesinin terörle mücadelenin medya ve hukuk alanına taşındığını belirtti.

Şahin, Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin mirasçısı olduğunu ve dış dayatmalara karşı duracağını ifade etti.

Son olarak, Demirtaş davasının Türkiye’nin adalet sisteminin değil, kararlılığının bir göstergesi olduğunu belirtti.

İlgili Haberler: CHP’li Ağbaba ve AKP’li Vekiller Arasında FETÖ Tartışması · Gazeteci Engin Açar’a polis baskını, özür dilediler

Başa dön tuşu