Yenidoğan Çetesi Lideri Fırat Sarı ; Milletvekilleri bile beni arardı
17.00 | Savcıdan Sarı’ya: Örgüt yöneticisi örgüt üyelerinin tüm suçlarından sorumlu olur
Savcı “Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun? ‘Her şeyim legal’ diyorsun neden başkasının üzerine şirket kuruyorsun?” diye sordu.
Fırat Sarı şöyle cevap verdi: “Çalışan doktorlarımızı ortak edecektim o şirkete. Medisense benimdi, oraya ortak almak istemedim. Diğer şirkete arkadaşları alıp ortak yapmak istedim.”
“Sanık Hasan Basri ‘Biz hocanın illegal kısmıyız’ diyor, illegal kısım nedir?” sorusu üzerineyse Fırat Sarı “Hasan Basri’nin değişik konuşmaları oluyordu. Bence bir anlamı yok” dedi.
Savcının “Sanık Hakan Doğukan ‘Ben çocuk öldürmem Fırat hocanın dediği gibi ilacını kesmem’ diyor açıklar mısın?” sorusunaysa Sarı “Ben çocuğun ilacını neden keseyim, kabul etmiyorum” yanıtını verdi.
Savcının “10 bebekle ilgili hiç ihmal yok mu diyorsun?” sorusuna yanıt veren Sarı “İhmal olduğunu, eksiklik olduğunu düşünmüyorum. Çoğu bebeği ben görmedim zaten” dedi.
Sarı’nın yanıtı üzerine savcı şöyle dedi: “Bilmediğin için söylüyorum. Senin bu bebekleri görmediğin halde suçlanma nedenin örgüt yöneticiliğiyle suçlanman. Örgüt yöneticisi, örgüt üyelerinin tüm suçlarından sorumlu olur.”
15.07 | ‘Hastaneler arasında hasta bulma konusunda adeta bir savaş var’
Duruşma aranın ardından tekrar başladı. Fırat Sarı yeniden kürsüye çıktı.
Gazeteci Emrullah Erdinç’in aktardığına göre Sarı şöyle devam etti:
* (Bir hastane hangi durumda işletmeye geçiyor? Neden size geliyorlar?) Hastaneler yenidoğan servislerinde problem yaşıyordu. Hasta bulmak ve iyi bakım sağlamak gibi sorunlar nedeniyle bize başvuruyorlardı.
* (Siz bir hastaneye gittiniz ve işletmeyi devralacaksınız. Oraya ne sağlıyorsunuz?) İşletme değişmişse genelde hekim de değişir. Biz, hastaneye işletme olarak öneriler sunarız. Hekim bazen değişir, bazen değişmez.
* Hemşirelere normal maaşlarına ek para veriyoruz. Ekstra ödeme yapıyorduk. Bu motivasyon ücretiydi ve o rakam sabitti.
* (Şunu mu anlıyoruz; sizin tıbbi müdahale etme yetkiniz yok?) Hayır, eğer hekim varsa o ilgilenir. Biz sadece işimizi sevdiğimiz için bakmış oluruz. İlker de bu şekilde. Eksiklikleri öneri olarak hastaneye iletiyorum. Bu nedenle aranıyordum.
* Hastaneler, kendileri ararlar hatta Anadolu yakasından da teklifler aldık. Eğer ben yoksam İlker ilgilenir. Ben zaten kötü işletmeciyim. Her şey ortada.
Savcı, Fırat Sarı’ya “Para karşılığında bebeklerin getirildiğinden hastane sahiplerinin haberi var mıydı? Sen zaten kabul ettin bunu. Net cevap ver” diye sordu.
Dinlendiği hemşire Hakan Doğukan Taşçı’dan öğrendiğini belirten Sarı şöyle yanıt verdi: “Hastaneler arasında hasta bulma konusunda adeta bir savaş var. Herkes hastanesinin dolu olmasını istiyor. Hastane sahiplerinin de haberi vardı.”
13.59 | ‘Kimsenin fiş çektiği yok, hastaları uzun yatırmakla suçlanıyorum, neden öldüreyim?’
Fırat Sarı savunmasına devam etti:
* (Hakan Doğukan’la (hemşire) bir konuşmanız var. “Önceki partiden (ilaç) satış yazıldığından haberiniz yok muydu?” diyor. Siz de “Yok” diyorsunuz) Gerçekten haberim yoktu. Ben onlara baskı kurmadım; bu olaylar açığa çıksın diye esnek davrandım. Gerçekten ilaç sattıklarını tapelerde gördüm.
* (“Çek fişi” konuşmasına ne diyeceksiniz?) Kimsenin fiş çektiği yok. Siz buradan duyunca irite oluyorsunuz, haklısınız ama bunlar muhabbet. Üstelik ben hastaları uzun süre yatırmakla suçlanıyorum, neden öldüreyim?
* Kaya bebeğin ölümünü bana Doğukan (Hakan Doğukan Taşçı-hemşire) anlattı. Onun manipülasyonuna geldim. Ben de bu olayda Doğukan’ı sorguluyorum. Onun aranması ilginç. Bana derin bir yapı çiziyordu. Kişisel verilerle ilgili suç olduğunda bunu kaldırtan biriymiş gibi geliyor. Hatta bana “Fırat Sarı’ya örgüt operasyonu yapılacak” diyor.
PKK üyeliğinden bir süre cezaevinden kalan Sarı bununla ilgili “19 yaşındaydım. 30 yıl geçti üzerinden. İnsan değişmez mi, değişir. Bunun medyada yer alması da çok kötü, algıları değiştiriyor” dedi.
Duruşmaya ara verildi.
12.36 | ‘Muhatabımız hastane yöneticileriydi, sözleşmeler daha çok güvene dayalıydı, hasta sayısını artırmam için baskı yaptılar’
Fırat Sarı savunmasına devam ediyor:
* Gıyasettin’e (ambulans şoförü) bebek başıma 750 lira ödüyordum. Eşiyse sigortalı olarak çalışıyordu. Devlet memuru olduğu için ödemeleri bu şekilde yapıyorduk. Hakan Doğukan’a (hemşire) da para veriyordum. İlker Gönen’se (doktor) maaşlı çalışanımdı. Anlaşmamız başlangıçta sabit maaş üzerinden yapılmıştı. Daha sonra “Ortak olalım”dedik ama olmadı.
‘Her şeyin hastanenin bilgisi dahilinde olacağını konuştuk‘
* Bizim hastaneden aldığımız para para değil, cüzi bir miktardı. Doktora ver, hemşireye ver, ambulans şoförüne ver, geriye bir şey kalmıyordu.
* Yönetimle ben ilgileniyordum. Renas (Kılıç) Reyap’ta çalışıyordu. Renas’tan hasta sevkini rica ederdik, para işlerine girmezdi, ödeme yapmadık. Hesap falan yoktu. Dağınık çalıştık, her şey dağınık. Bazen zarar ettik, bazen de yüzde 1-3 arası kar ettik. Hesaplarda görürsünüz zaten.
* GMZ’yi Deniz’le (Hemşire Deniz Korkmaz) kurduk, Deniz’i seviyorum, çalışmayı seviyor. Hastanelerde muhatabımız hastane yöneticileriydi. Mesela hastane sahibi Ali Dirik gibi… Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde Osman hoca ve Atilla beyle konuşuyorduk. Hastanede her şeyin hastanenin bilgisi dahilinde olacağını konuştuk. Sözleşmelerin bir vasfı yoktu, daha çok güvene dayalıydı.
Sarı hastane yönetimlerinin hasta sayısını arttırması kendisini sıkıştırdığını öne sürdü.
12.33 | Hemşireleri suçladı: ‘Hayatımı kararttılar’
Fırat Sarı, hemşireler Hakan Doğukan Taşçı ve Hasan Basri Gök’ü suçladı:
“Hayatımı kararttılar, ekip varsa orada var. SGK 37 haftanın altında doğan bebeklerde ‘Curosurf’ (Solunum Güçlüğü Sendromu riski olan yenidoğan bebeklerle erken doğan bebeklerin tedavisinde kullanılıyor) ödüyor ama büyüklerde ödemiyor ama ihtiyaçları olabiliyor.
Şöyle bir yöntem yaptık; bu ilaçlar flakonda, kalanı soğuk zincirde tutarak kullandık. En fazla üç gün tuttuk. ‘Artırma’ dedikleri o. Ama sonradan öğrendim ki satmışlar. Bu arkadaşlar asgari ücrete çalışıyor. İlaçları onda birine satmışlar 300-500 liraya.”
12.05 | ‘Ölüm oranım Türkiye ortalamasının altında‘
Çete yöneticisi olarak suçlanan Fırat Sarı meslek hayatı boyunca 15-20 bin yenidoğan yoğun bakım hastasına baktığını belirtti: “Benim ölüm oranım Türkiye ortalamasının altında. Benim sağlıklı taburcu ettiğim hastalar bile şimdi beni şikayet ediyor. Ultrason baktırıyor ‘Acaba böbreğimi mi çaldı’ diye. Ya Türkiye’de yenidoğan organ nakli yapılıyor mu?”
Hekim hatasından dolayı hastanın zarar görmesi olarak bilinen ‘malpraktis’le suçlandığını söyleyen Sarı, “Görmediğim bakmadığım bebeklerin ölümünden yargılanıyorum” iddiasında bulundu.
11.58 | Bir raporla ateşe atıldık’
Çete yöneticisi olarak suçlanan Fırat Sarı da, çete üyeliğiyle suçlanan İlker Gönen gibi Sağlık Bakanlığı uzmanlarının hazırladığı raporu eleştirdi:
Dün çok konuşulan Karakoç bebek… Yeni doğan bebekler zaten ilk hafta kilo kaybeder, ancak ikinci haftada doğum tartısına geri dönerler. Kadan Bebek’le ilişkilendirilmemse tam bir skandal.
İlker Gönen’le bebek hakkında konuşuyoruz… Bu tamamen mesleki bir konuşma. Bu konuşmalardan yola çıkarak, deniyor ki bu bebeğin ölümünden Fırat Sarı ve İlker Gönen sorumlu. Ama hasta, doğduktan bir saat sonra ölmüş.”
11.39 | ‘Sevk sistemi için beni milletvekilleri de arardı’
Çete yöneticisi olmakla suçlanan Fırat Sarı savunmasına devam ediyor:
“Biraz sevklere değinmek istiyorum. 112 dışında sevkleri tıp merkezlerinden aldık. Diğer türlü, 112’de kimseye rüşvet vererek hasta almadık. Bugün siz 112’yi ararsanız bir tuşla sistem yanıt veriyor.
2023 Temmuz’da operasyon başlamıştı. Bu tarihten sonra kaç hasta sevk edildiği bilgisine 112’den ulaşabilirsiniz. Üstelik hastanın gideceği yere hasta yakını karar veremez.
İstanbul’daki hastanelerin durumunu size şöyle özetleyeyim; hor görülen sevk sistemi için beni milletvekilleri de arardı, herkes aradı. Çünkü yoğun bakımda yer yoktu.”
11.31 | ‘Usulsüzlük yaptık’
Gazete Duvar‘dan Can Bursalı’nın aktardığına göre Fırat Sarı savunmasına şöyle devam etti:
“Ben özel hastaneciliği destekliyorum. İyi işler yapıldı. Ama nihayetinde bir işletme orası. Para da kazanmak istiyorlar. Bizim işletmelerle yaptığımız sözleşmeler, hizmet ve işbirliği sözleşmesiydi.
Benim bahsedildiği gibi bir param yok. Bir gösteriye katıldım, kısa süreli tutuklu kaldım. Ölüm oruçları döneminde cezaevindeydim. Örgütten ayrıldıktan sonra devletle ilişkiliydim.
Güvenlik güçleriyle görüşürdüm. FETÖ kalkışmasına kadar da birlikte çalıştık. Her şeyi içtenlikle anlatmak istiyorum. Bir dava stratejisiyle hareket etmeyeceğim.“
112 üzerinden usule aykırı sevk yapıldı iddiasını da yalanlayan Sarı “Sevkler sistem üzerinden bir tuşla tüm hastanelere eşit dağılacak şekilde yapılır” dedi ve dosyaya giren tapelere itirazı olduğunu söyledi:
“Bu saatten sonra çok bir anlamı yok ama biz tapelerle yargılanıyoruz. Şu anda kamuya karşı konuşuyorum ve bir filtreleme yapıyorum. Ama özel hayatımızda biraz daha gevşek olur bu. Argo da kullanabiliriz. Tapeler kesilerek dosyaya konulmuş.
Çalıştırdığımız hekimlerin maaşları ve sigorta ödemeleriyle ilgili usulsüzlük yaptık. Hekim 100 bin lira maaş alıyorsa 40 binini hastane ödüyordu. Kalan 60 bin lirayı biz hastaneye sigorta keserek alıp hekime veriyorduk. Ama bu sigortasına işleniyordu. Burada usüle aykırı bir işlem yaptık. Şirket kurup hekimlere ve hemşirelere küçük küçük ortaklık verecektim ama olmadı.”
‘Bebek ölüm oranları artacak’
Sarı, çok sayıda hastanenin kapandığını belirterek, bunun sonuçlarının daha sonra anlaşılacağını iddia etti:
“Dokuz hastane kapandı. Buralardan binlerce kişi işsiz kaldı. Ayrıca bu hastaneler kapandı da ne oldu? Yenidoğan ölümleri mi azaldı? Ben tam aksini düşünüyorum. Bir inceleme yapıldığında Bu hastaneler kapandıktan sonra bebek ölüm oranları arttığı görülecektir.”
11.10 | ‘Bu yapıyı ben keşfetmedim, ‘Sen gel yap’ dediler
Çete yöneticisi olmakla suçlanan Fırat Sarı savunmasına devam ediyor:
“112 nakil grubu çok yetersiz. Sevk süresi ortalama 4-6 saat. Yenidoğan için çok kritik süre. Usulsüz sevk dedikleri tıp merkezinden bebek aldım. Reyap Hastanesi’nde iyi çalıştım. Başka hastanelerden teklif aldım. Başka işletmecileri vardı. Bu sistemi ben keşfetmedim, ‘Sen gel yap’ dediler, benden önce de vardı.
İlker’le kafamız uyuştu o da benim gibi iyi çalışıyor. Zamanla işletme sayısı arttı ama bize hep teklif geldi. 112 dışı sevk dediğiniz tıp merkezlerinden hekimin bana güvenerek hastalarını bana gönderdiler. O dönem için ben para almadım.
Güvendikleri için hızlı kabul ettiğim için. Ama sonra işletmeciler olunca hasta bulucular var bu sistem için. Onlarla anlaştık. Emrah diye bir arkadaş vardı başta. Onunla aramız bozulunca Mert’le anlaştık.”
10.50 | ‘Hayattan bir beklentim yok, her şeyi anlatmak istiyorum’
Altıncı duruşma örgüt elebaşı olduğu değerlendirilen tutuklu sanık doktor Fırat Sarı’nın savunmasıyla başladı.
Sarı savunmasına “İki ay önce savcıyı tehdit mevzusu olunca avukatlarım ayrıldı, sonra memleketimden iki avukat geldi destek olmak için. Ama hazır olmadıklarını söylediler. Ben elimden geldiğince savunma yapmak istiyorum” sözleriyle başladı.
“Buraya gelmek istedim hayattan bir beklentim yok artık her şeyi anlatmak istiyorum” diyen Sarı “İnsanlık onurum kalmadı. Strateji benimsemedim, dosyayı konuşmuyoruz. Her şeyi anlatıyorum” dedi.
İlk beş duruşmada neler yaşandı?
Davada şu ana kadar tutuklu 22 sanıktan 21’i savunma yaptı. Bugün savunma sırası çetenin lideri olduğu iddia edilen Fırat Sarı’da.
47 sanıklı davanın 25 tutuksuz sanığı bulunuyor. Tutuksuz sanıkların henüz sorguları yapılmadı.