Estetik artık ‘eser’ sayılıyor, beğenmezseniz paranız iade!

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, estetik ameliyat sonrası memnun kalmayan hastaya ücret iadesi yapılması gerektiğine hükmetti. Geçtiğimiz günlerde Ankara’da özel bir hastanede burun estetiği yaptıran bir kişi, koku kaybı ve eğrilik yaşadığını belirtti. Söz konusu kararda, Adalet Bakanlığı’nın görüşüne paralel olarak estetik operasyonların “eser sözleşmesi” kapsamında olduğu ve hekimin yalnızca tedavi değil, sonuç da taahhüt ettiği belirtildi. Peki, estetik operasyonların bu kadar sık yapıldığı günümüzde bu emsal karar hukukta nasıl yer bulacak, kötüye kullanılması mümkün mü? Hukukçular anlattı.
AÇIK RIZA ALINMALI
Estetik operasyonların Türk Borçlar Kanunu uyarınca “eser sözleşmesi” sayıldığını, bu sözleşmelerde hekimin yalnızca tedavi yükümlülüğü değil, sonuç taahhüdü de bulunduğuna dikkat çeken Avukat Gizem Gonce, “Eser sözleşmesi, karşılıklı edimlere dayanan bir iş görme sözleşmesidir. Bu sözleşmede yüklenicinin borcu, eseri ortaya koyup iş sahibine teslim etmektir; iş sahibinin borcu ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Hukukta bu sözleşmeye istisna sözleşmesi de denir. Estetik operasyon özelinde, hekim ameliyatı gerçekleştirmeden önce yapılacak işlemi hastaya ayrıntılı biçimde açıklamalıdır. Bunu, operasyon öncesinde yapacağı çizimlerle ve hazırlayacağı aydınlatılmış onam metni ile yapar. Böylece hasta, yapılacak işlemin nasıl olacağına dair bilgi sahibi olur, açık rızasını verir ve sonuçta da işlemden memnun kalması beklenir” şeklinde konuştu.
Estetik operasyonlarda her zaman istenen sonuç elde edilemeyebiliyor.
İADE ŞARTLARINA DİKKAT
Gonce, şöyle devam etti: “Bu husus kimi zaman kötüye kullanıma açık hale gelme ihtimalini göz önüne getirse de hasta ve hekimin ciddi olarak hazırlık sürecinde tüm hukuki müeyyidelere uygun metinlerin karşılıklı olarak onaylanması zorunluluğunu da doğurur. Mahkeme tarafından yapılacak inceleme neticesinde iade şartlarının oluşup oluşmadığı davacı hastanın talepleri de dikkate alınarak bir kanaate varılmaktadır. Elbette bu karara karşı istinaf mahkemesine itiraz etme yolu açıktır.”
HEKİMELİN SORUMLULUKLARI
Avukat Kevser Yıldırım ise konu hakkında şu değerlendirmelerde bulundu: “Estetik ameliyat yapan hekim ile ameliyat olan kişi arasındaki ilişki Yargıtay’ın istikrarlı bir şekilde kararlarında belirttiği üzere normal ameliyatlardan farklı olarak eser olarak değerlendirilmektedir. Estetik ameliyatında farkın nedeni tedavide hekimin meydana gelecek sonucu garanti etmemesi, estetik operasyonda ise aksine sonucun garanti edilmiş olmasıdır. Estetik olarak belirtilen işlemlerin bazı riskleri olabilir, bazen çeşitli komplikasyonlar meydana gelebilir ve bazen tedavideki gibi istenen netice elde edilemeyebilir. Burada hekimin sorumluluktan kurtulması hastanın aydınlatılmış ve onayının alınmış olmasına bağlıdır. “
Vatandaşların, işlemleri tek tek bilmesi ve anlaması şart.
UYGULANACAK İŞLEMLER ANLATILMALI
Uygulanacak işlemin neticesi, süreci, sonucu, risk oranı, yan etkileri ilgili kişiye anlatılmasının önemine değinen Yıldırım, şunları söyledi: “Hekimin bu onayı yazılı bir şekilde alması gereklidir. Aydınlatılmış onayın alınmamış olması başlı başına zarar tazmini sebebi oluşturacaktır, hatta bu hususta hekimin kusurunun olması dahi gerekmemektedir. Bu onayı aldıktan sonra da hekimin özen yükümlülüğü devam edecektir. Aksi durumda eser sözleşmesinde edimin ayıplı ifası söz konusu söz konusu olur ve hekimin tazminat, ücretin iadesi gibi sorumluluğu doğar.”
HEKİM NET ANLATMALI
“Genel olarak estetik davaları bu sebeple açılmakta ve maddi manevi tazminat talep edilmektedir. Bu durumun kötü niyetli olarak kullanılmasının önlenmesi ‘hekimin hangi sonucu vaat ettiğinin net olarak belirlenmesi’ halinde önlenebilir. Hekimin, resimlerle göstererek şüphe barındırmayacak şekilde onay aldığını kanıtlayabilmesi önemlidir. Bu şekilde kötü niyetli tazminat taleplerinin de reddi mahkemece söz konusu olabilir.”
[email protected]
Kaynak: Web Özel