İzmir’de Su Krizi: Kaynaklar Tükeniyor, Acil Önlemler
İzmir, 2025 yılı boyunca yağış miktarının beklentilerin altında kalması nedeniyle ciddi bir su krizi ile karşı karşıya. Tahtalı Barajı'nın doluluk oranı son on yılın en düşük seviyesine geriledi. İzmir su krizi
İzmir su krizi
Ege Bölgesi ve İzmir, 2025 yılı boyunca yağış miktarı açısından beklentilerin altında kalıyor. İçme suyu kullanımındaki artış ve yaz aylarındaki ikincil tüketimler, kentin su kaynaklarını hızla tüketiyor. Tahtalı Barajı, içme suyu ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılamasına rağmen neredeyse tamamen kurudu.
İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerine göre, Tahtalı Barajı’ndaki su miktarı son on yılın en düşük düzeyine inmiş durumda. 2024 yılı başında yüzde 40 seviyelerinde olan doluluk oranı, bir yıl içinde yüzde 1’e geriledi. Uzmanlar, bu düşüşün yalnızca kuraklıktan değil, plansız kentleşme ve kontrolsüz yer altı su çekiminden kaynaklandığını belirtiyor.
İzmir, suyu en çok tarımda tüketen iller arasında yer alıyor. Ancak sulama teknikleri, büyük ölçüde eski yöntemlere dayanıyor. Açık kanal sulama sistemleri, suyun buharlaşmasına ve enerji tüketiminin artmasına neden oluyor.
İklim bilimciler, Ege Bölgesi’nin küresel ısınmanın etkilerini en yoğun hisseden bölgelerden biri olduğunu ifade ediyor. Meteoroloji verilerine göre, 2025 yılında İzmir genelinde yağış miktarı, uzun yıllar ortalamasının yüzde 38 altında kalacak.
İZSU yetkilileri, su tasarrufu çağrılarını sıklaştırsa da, kentin nüfus artışı ve kontrolsüz su kullanımı bu çabaları gölgede bırakıyor. Yaz aylarında kişi başı günlük su tüketimi 200 litreyi aşıyor. Oysa sürdürülebilir bir seviyede kalabilmesi için bu miktarın 130 litreyi geçmemesi gerekiyor.
Uzmanlar, Seferihisar, Menderes ve Torbalı bölgelerinde tuzlanma tehlikesinin başladığını belirtiyor. Bu bölgelerde açılan ruhsatsız kuyular, yer altı su seviyesini düşürüyor ve ekosistemin dengesini bozuyor. Ziraat mühendisleri, bu durumun tarımsal üretim açısından da ciddi sonuçlar doğurabileceğini vurguluyor.
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, İzmir’deki su krizinin temel nedeninin yönetim eksikliği olduğunu ifade ediyor. Yıldız, suyun yalnızca bir kaynak olarak değil, bir ekosistem bileşeni olarak görülmesi gerektiğini belirtiyor.
Uzmanlar, kent planlamasında doğa temelli çözümler ve yağmur suyu hasadının hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Aksi takdirde, İzmir’in su krizi kalıcı hale gelebilir.
İlgili Haberler: Uzman Doktor Zatürre Hakkında Uyardı: Risk Grupları · 30 Bin Hasta Organ Nakli Bekliyor: Farkındalık Artmalı