Güneydoğu Anadolu’da hububat ihracatı 2,9 milyar dolara
Güneydoğu Anadolu bölgesinin hububat ihracatı, 2023 yılının ocak-ekim döneminde 2,9 milyar dolara ulaşarak önemli bir artış gösterdi.
hububat ihracatı
Güneydoğu Anadolu bölgesinin hububat ihracatı, yılın ocak-ekim döneminde 2 milyar 924 milyon 614 bin dolara ulaşarak dış ticarette güçlü seyrini sürdürdü. İlk 10 ayda 3 milyon 537 bin ton ürün ihraç edilirken, değer bazında yüzde 4,6 artış gerçekleşti. Hububat ihracatı, bölge ekonomisinin en önemli ihracat kalemleri arasında yer almaya devam ediyor.
GAİB verilerine göre, bölgenin hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri sektörü, yılın ilk 10 ayında ihracat gelirlerinde artış yakalasa da miktar bazında yüzde 3,4’lük düşüş yaşadı. Uzmanlara göre bu düşüşte, küresel piyasalardaki maliyet baskısı ve bölgesel ticari sorunlar etkili oldu.
Sektörde en fazla ihracatı gerçekleştirilen ürün makarna oldu. Makarna ihracatı 499 milyon 927 bin dolara ulaşarak bölgenin dış ticaret hacmine önemli katkı sundu. Yağlı tohumlar grubunda ise özellikle ayçiçek tohumu yağı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,7 artışla 489 milyon 501 bin dolarlık ihracat rakamına ulaştı. Bu artış, Türkiye’nin bitkisel yağ pazarındaki rekabet gücünü koruduğunu gösterirken, özellikle yakın coğrafyadaki talep artışının etkili olduğu vurgulandı.
Güneydoğu Anadolu Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Celal Kadooğlu, sektör adına önemli uyarılarda bulundu. Irak pazarında yaşanan yüzde 14,7’lik düşüş, sadece bir rakam olarak değil, bölge sanayisinin geleceği açısından stratejik bir sorun olarak değerlendiriliyor.
Kadooğlu, Irak’ın son dönemde buğday unu ithalatına uyguladığı kısıtlamaların bölge sanayicilerini zorladığını belirtti. Ülkede yerel üretimi koruma amacıyla hayata geçirilen tarife dışı engeller, kotalar ve ayrıcalıklı düzenlemeler nedeniyle firmaların rekabet gücünün zayıfladığını söyledi.
Bölgedeki tahıl ve un işleme tesisleri, yıllardır Irak başta olmak üzere yakın coğrafyanın temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere yatırım yapmış durumda. Ancak Kadooğlu, kısıtlamaların devreye alınmasıyla birlikte birçok tesisin kapasitesinin önemli bir bölümünün atıl kaldığını vurguladı.
Özellikle Mardin, Gaziantep ve Diyarbakır’daki tesislerde üretim süreçlerinin yavaşladığına dikkat çeken Kadooğlu, bu durumun istihdamdan ihracat hacmine kadar pek çok farklı alanı olumsuz etkilediğini belirtti.
Hububat ihracatındaki genel olumlu seyre rağmen, Irak pazarındaki daralmanın sektörün geleceği için risk oluşturduğu ifade ediliyor. Uzmanlara göre, alternatif pazarların güçlendirilmesi, ürün çeşitliliğinin artırılması ve bölgesel ticaret diplomasisinin daha aktif yürütülmesi kritik önem taşıyor.
Bölgedeki üreticiler, Irak pazarındaki kaybı telafi edebilmek adına Afrika ülkeleri, Körfez pazarı ve Orta Asya’ya ihracatın artırılmasını hedefliyor. Bunun yanı sıra, ürünlerde katma değerin yükseltilmesi ve lojistik maliyetlerin azaltılması da sektörün gündeminde.
İlgili Haberler: Trabzon’da Hamsi Fiyatları ve Tuzlama Sezonu · Garanti BBVA ve ICO’dan İspanyol Şirketlere Destek Anlaşması