Köpek Sahiplenme Deneyimi: İlk Hayal Kırıklığı ve Öğrenimler

Köpek sahiplenme sürecim, yaşadığım hayal kırıklıkları ve bu süreçte edindiğim dersler üzerine bir değerlendirme sunuyor.

köpek sahiplenme

Ortaokul ve lise hayatım boyunca yatılı okulda okumak, beni daha özgürlüğüne düşkün bir insan yaptı. Bu dönemde, bir köpek sahibi olma hayalim de oluştu. Ancak ailemde hiç kimse köpek beslemediği için bu konuda bilgi sahibi değildim.

Üniversite hayatımın ardından evlenmeye karar verdim ve eşimle birlikte bir köpek sahibi olma isteğimizi dile getirdik. Eminönü’nde hayvan satan bir dükkâna gittik. Orada, 4-5 yavru Rottweiler arasından en cana yakın olanı seçtik. Ancak, kısa süre içinde yavrumuzun aslında 1 aylık bile olmadığını ve hasta olduğunu öğrendik. Bu durum, köpeğimizi kaybetmemizle sonuçlandı.

Yaşadığımız bu travmanın ardından, bir süre köpek sahibi olma isteğimi rafa kaldırdım. Yıllar sonra, küçük bir bahçesi olan bir ev aldık ve köpek ırkı seçimi hakkında araştırmalar yapmaya başladım. Bir forumda tanıştığım bir kişi, beni şehir dışında bir üreticiye yönlendirdi. Ancak üretici, geçirdiği bir motosiklet kazası nedeniyle uzun süre hastanede yatıyordu.

Üreticiyle iletişim kurarak, onunla ilgilenmek için işimden ayrıldım. Sonunda, Dogo ırkı bir köpeği sahiplenme fırsatım oldu. Barut adını verdiğim bu köpek, hayatıma büyük bir neşe kattı. Bu süreçte öğrendiğim en önemli ders, hayvanları satın almak yerine sahiplenmek gerektiğiydi.

Bir sonraki yazımda, köpek sahiplenme sürecimle ilgili daha fazla detay ve tecrübelerimi paylaşacağım.

İlgili Haberler: Hayvanseverlik ve Alis Kızın Hikayesi · Bahçede Köpek Beslemenin Püf Noktaları

Başa dön tuşu