Altın Portakal’da Ulusal Yarışma Başladı: “Sahibinden Rahmet” ve “Barselo” İzleyiciyle Buluştu

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Yarışma heyecanı başladı.

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Yarışma heyecanı başladı. Festivalin ilk yarışma gününde, Gözde Yetişkin ve Emre Sert imzalı Sahibinden Rahmet ile Erdem Yener’in yönettiği Barselo filmleri, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’nda izleyiciyle buluştu. Gösterimlerin ardından film ekipleri seyircilerin sorularını yanıtladı.
“Sahibinden Rahmet”: Gerçek Bir Olaydan Kara Mizaha
2015 yılında Bingöl’e düşen gök taşlarından esinlenen Sahibinden Rahmet, Türkiye’nin sosyoekonomik çelişkilerini kara mizah diliyle ele alıyor. Filmin gösterimi sonrası düzenlenen söyleşiye yönetmenler Gözde Yetişkin ve Emre Sert, oyuncular Cem Yiğit Üzümoğlu, Mehmet Şeker, Ozan Çelik, sanat yönetmeni Aras Bilkin ve görüntü yönetmeni Arınç Arısoy katıldı. Yönetmen Gözde Yetişkin, filmin çıkış noktasını bir radyo haberinden aldıklarını belirtti:
“Haberde, köylülerin gökten düşen meteoru satmaya çalıştığı anlatılıyordu. Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter’da ‘Vergi alalım mı, almayalım mı?’ diye anket açmıştı. Bu absürtlük, Türkiye’nin sıkışmışlığını anlatmak için mükemmel bir metafordu.”
“Barselo”: Rahatsız Edici Bir Gerçekliğin Aynası
Günün ikinci filmi Barselo, erkeklik, şiddet ve suç temalarını sert bir dille ele aldı. Erdem Yener yönetmenliğinde, Alper Kul’un aynı adlı tiyatro oyunundan sinemaya uyarlanan film, otogarda yaşanan karanlık bir istismar hikâyesine dayanıyor. Senarist Alper Kul, eserin çıkış noktasını şu sözlerle anlattı: “Bu, Esenler otogarında 10 yıl boyunca zihinsel engelli bir kızı istismar edenlerin gerçek hikâyesi. Ben orada çalıştım, tanıklık ettim. Seyirciyi rahatsız etmek istedim çünkü bu hikâyeler gerçekte de rahatsız edici.” Filmi “toksik erkekliğin çıplak temsili” olarak nitelendiren Oyuncu Özlem Öçalmaz, şu ifadeleri kullandı: “Toplumun her kesiminde var olan erkek egemenliğini ve dilini görünür kılmak istedik. Sanatın görevi, topluma ayna tutmaktır.”
Altın Portakal’ın Ulusal Yarışması, Türk sinemasının hem kara mizahı, hem de toplumsal yaraları cesurca işleyen yapımlarına sahne olmaya devam ediyor.