Altınoluk Nedir?

“Akmak” manasındaki “vzb” (وزب) kökünden türeyen mîzâb “oluk” demektir.

Hz. Muhammed (sas) otuz beş yaşındayken selden yıkılan Kâbe yeniden inşa edildi ve eskiden açık olan üstüne tavan örüldü.

Hicr’e bakan kuzey duvarının üstüne yağmur suyunu boşaltmak için bir oluk yerleştirildi. (Ezrakî, I, 164)

Tarihte birçok kez ahşap, gümüş olarak yenilenen oluk ilk defa Emevî Halifesi Velîd b. Abdülmelik tarafından altın kaplatılarak Mîzab-i zer (Altınoluk) olarak anılmaya başladı.

Altınoluğun ucunda lihyetü’l-mîzâb (oluğun sakalı) veya zaknü’l-mîzâb (oluğun çenesi) denilen bir çıkıntı mevcuttur.

İbn Abbas “Hayırlıların içeceği zemzem, seçkinlerin namazgâhı da mîzâbın altıdır” der.

Peygamberimiz (sas) tavaf esnasında mîzâbın altına geldiğinde, “Allah’ım! Senden ölüm anında rahat, hesap anında da af dilerim” derdi.

“Mîzâb altında dua eden hiçbir kimse yoktur ki duası kabul edilmesin.” (Muhibbüddin Taberî, s:310)

Bu gönderiyi Instagram’da gör

Dijital İlmihal (@dijital.ilmihal)’in paylaştığı bir gönderi (Diyanet Haber)

Başa dön tuşu
Haber Kaygı