Anlatıya Girişʼe Dair Birkaç Cümle – Edebiyat

Hanife GÜL yazdı…
Kitaptan iki üç alıntıyla başlamak istiyorum. “Yazarlık için temelde iki şartın varlığından söz edilir. İlki başkaldırı ikincisi de reddetmedir.”
” Kalemi eline alınca kelimelerden çiçek demeti oluşturduğunu düşünmenin doyumsuz tadı hiçbir şeyde yoktur.”
Bu iki alıntı bana yazmanın bir dert olduğunu ve derdini yazmanın da dertli bir süreç olduğunu hatırlattı.
Kitabın kapağına bakacak olursak göz yormayan renkli harflerden oluşan bir kalem ve kalemin alt tarafında kitabın adı düz bir fontla yazılmış. Kitabın isminin altında ise kitabın türü ile ilgili bilgiler bulunuyor. Kitabın kapağını çok beğendiğimi dile getirmezsem eğer haksızlık etmiş olacağım. Arka kapağından bahsedecek olursak eğer içeriğe dair kısa bir bilgi sunulmuş son paragraftaki “nitelikli okur” ifadesine şiddetle katılıyorum çünkü ancak nitelikleri belli bir çerçevede bulunan okur bu kitapla bağ kurabilir.
Çok merak ettiğim bir alandı edebiyat dünyasının eleştirileri. Harika bir fırsat oldu benim için bu eser. Roman, hikâye ve şiire yakından bakma ve onları tarafsız bir gözle inceleme olanağı buldum. Adından da anlaşılacağı üzere alana dair kısa bir bakış olsa da en azından yeterli düzeyde fikir edinmenizi sağlıyor.
Şunu belirtmeliyim ki kitaptaki tespitler çok doğru ve yerindeydi. Yani öylesine yazılmış bir kitap değildi. Eleştiri cümlelerinin dayanaklarının olması ve örneklendirmeler okuru ikna edebilecek yeterlikteydi.
Bir inceleme kitabı olarak incelenen yazarların güncel yazarlar olması edebiyatın hala ayakta olduğunun da bir işareti bence. Hep aynı yazarları(özellikle sadece popüler olanları) okumaktansa günümüz yazarlarına şans vermek için güzel seçenekler sunuyor bu açıdan ve bu yazarları okumak için nedenleri ile birlikte. Belki kitap satışı yapan yerlere gidip raflarda elinize alıp “Bu da kim, ne yazmış?” deyip ve sonra çok da incelemeden yerine yerleştireceğiniz, daha önce hiç duymadığınız ya da şans vermeyeceğiniz yazarları/kitapları size tek paket halinde sunmuş olması ayrı bir okuma listesi yapmanıza fırsat sağlıyor. Bazılarını, özgünlüğünden bazılarını dil/kelime zenginliğinden bazılarını ise kurgu yönünden öne çıkaran özel bir liste.
Küçük bir eleştiri eklemek istiyorum. Bazı türlerin alt türlerini anlatırken örneklendirme eklenseydi anlatılan kısımlar okuyucuda daha kalıcı izler bırakabilirdi. Ethem Hoca’nın hakkını da yemeden sadece ilk yüz sayfadan sonraki bölümlerde örneklendirmeler vardı ve ilk bölümlere nazaran son bölümler daha akılda kalıcı oldu. Kendi adıma şunu söylemeliyim ki inceleme-araştırma kitapları okurken çok sıkılırım taş çatlasın günlük 5 sayfa okuyabilirim fakat bu kitap sizin dikkatinizin dağılmasına müsaade etmiyor daima metinde kalmanızı sağlıyor. Bunu da Ethem Hoca’nın aynı konuşmalarında olduğu gibi metinlerinde de doğal bir akış sağladığına yoruyorum.
Eğer okuyacağınız kitaplarda nicelikten ziyade nitelik arıyorsanız ve bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız bu konuda size iyi bir rehberlik yapacaktır. Kitapları; sadece kurgu, karakterleri yönünden değil en çok da dil ve kullanımı yönünden incelenmesinin üzerine çokça durmuş Ethem Hoca. Bu da günümüzde sayıları hızla artan fakat nitelik yönünden azalan kitaplar ve alana dair büyük bir eksikliğe kaynak sağlayabilecek çok yararlı bir çalışma olmuş.
Kitapla ilgili küçük bir anekdot paylaşmak istiyorum. Ethem Hoca ile kitaba dair sohbet ederken kendisi, kitaptaki bazı eleştirilerin yazarlarca hoş karşılanmadığını ve dönütlerin de iyi olmadığını belirtince demek ki herkes yazar olmamalı, dedim içimden. Çünkü edebiyatın en çok ihtiyaç duyduğu tarafsız eleştiriyi başucuna bir not, yazma yolculuğuna katkı olarak düşünemeyecekse yazar, niçin bu dünyaya adım atsın.
Anlatıya Giriş
Ethem Erdoğan
Ahenk Kitap
2024, İstanbul
224 s.
Yazar: Misafir Köşesi –
Yayın Tarihi: 25.04.2025 09:00 –
Güncelleme Tarihi: 14.04.2025 15:44
Kaynak: Kitap Haber