Arda Güler sahada olmayınca takım onu özlüyordu

Real Madrid, Juventus ve Barcelona gibi iki zorlu maçın oynanacağı kritik bir haftayla karşı karşıya.
Xabi Alonso’nun planında kesin olan bir şey varsa, o da Arda Güler’in ilk 11’de başlaması. Getafe maçında dinlendirilerek yedek kulübesinde oturan milli oyuncu, sadece birkaç ay içinde heyecan verici bir potansiyelden Real Madrid makinesinin vazgeçilmez bir parçasına dönüştü. En başından beri ona inanan ve ihtiyaç duyduğu güveni veren Xabi’yi tebrik etmek gerek. Getafe maçında ise önemi bir kez daha ortaya çıktı. Sahada olmadığı zamanlarda takım onu özlüyordu; geri döndüğünde ise fark yarattı. Mbappé’ye yaptığı asist, artan etkisinin bir başka örneğiydi.
Muhteşem hücum ortaklıklarına tanıklık etmiş Real Madrid takımında, Güler ve Mbappé’nin kurduğu ortaklık çığır açıcı olmayı vaat ediyor. Fransız oyuncu, koşularını cerrahi bir hassasiyetle yorumlayan, ne zaman hızlanıp ne zaman yavaşlaması gerektiğini bilen bir ortak buldu. Son goldeki oyun her şeyi özetliyordu: Vizyon, teknik ve hassasiyet.
Bask teknik direktör için Güler sadece bir kaynak değil, aynı zamanda yapısal bir unsur. Onunla birlikte Madrid, hücum hatları arasında akıcılık ve forvetler için temiz bir çıkış yolu kazanıyor. Onsuz, takım orta sahayı forvet hattıyla buluşturmakta zorlanıyor. Rolü o kadar vazgeçilmez hale geldi ki, kimse bundan şüphe duymuyor: Her zaman büyük maçlarda oynamak zorunda.