CHP’nin İstanbul il Kongresini iptal eden İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi kararının tam metni

İŞTE O KARAR METNİ
T.C. İSTANBUL 45. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ARA KARAR
ESAS NO : 2025/254 Esas
HAKİM : Yusuf ÖZÖLÇER 219257
KATİP : Sevda YILDIRIM 168929
DAVACI : ÖZLEM ERKAN –
VEKİLİ : Av. CEVAHİR KILIÇ – [16802-08162-20309] UETS
DAVALI : 1- CUMHURİYETHALK PARTİSİ GENEL
BAŞKANLIĞI – Anadolu Bulvarı 9 Eylül Caddesi No:
12 Söğütözü Çankaya/ ANKARA
VEKİLLERİ : Av. MEHMET CAN KEYSAN –
Av. ÇAĞLAR ÇAĞLAYAN –
Av. İSMAİL EMRE TELCİ –
DAVALILAR : 2- MEHMET ARSLAN – Dikilitaş Mh. Barış Sok.
No:2/11 Beşiktaş/ İSTANBUL
3- CHP İSTANBUL İL BAŞKANLIĞI –
Huzur Mh. Azerbeycan Cd. No:2 C Blok
Sarıyer/İSTANBUL
DAVA : Dernek (Genel Kurul Kararlarının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/08/2025
ARA KARAR TARİHİ : 02/09/2025
Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılan dosya ve ekleri okunup incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafın 14/08/2025 tarihli tedbir talepli dava dilekçesinde özetle: 08.10.2023 tarihinde
gerçekleştirilen Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı İl Kongresinin yetkisizlik ve usulsüzlük
nedeniyle hükümsüz kaldığını, Kongrenin, Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na bildirilmiş olmasına rağmen,
Sarıyer ilçesi sınırları dışında, Beyoğlu ilçesine bağlı Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldığını,
Bu
durumun Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 20. maddesi ve CHP
Kongreler Yönetmeliği’nin 18. maddesine aykırı olduğunu, delegelerin irade fesadı halleri ve suç
kapsamlı eylemleri bulunmakta olduğunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan
soruşturmalara ve basına yansıyan ses kayıtlarına göre; kongrede oy kullanacak delegelerin oylarının
para karşılığı (150.000 – 350.000 TL), telefon-tablet hediyeleri, iş vaadi ve çeşitli maddi menfaatler
karşılığında yönlendirildiğinin tespit edildiğini, kongrede kullanılan oy sayısının 600 delege sınırının
aştığının tespit edildiğini, dava konusu edilen İstanbul İl Kongresinin Mutlak Butlan ile sakat olduğunun
savcılık soruşturmaları ile kanıtlanmış olduğundan bahisle
08.10.2023 İstanbul İl Kongresi’nde alınan tüm kararların tedbiren hükümlerinin durdurulmasına, bu kongrede seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu üyelerinin tedbiren görevden uzaklaştırılmasına, önceki kongrede seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulu’nun tedbiren göreve iadesine veya mahkemece uygun görülecek geçici kurulun atanmasına, İstanbul İl Kongresi delegelerinin görevden uzaklaştırılmasına, CHP Merkez Yönetim Kurulu’nca başlatılan 39. Olağan Kurultay sürecinin (13 Ağustos 2025 delege seçimleri, 13 Eylül 2025 ilçe kongreleri, 5 Ekim 2025 il kongreleri dahil) tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraflardan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi vekili cevap dilekçesinde özetle, İl
Başkanlığının taraf ehliyeti olmadığını, mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu, davanın süresinde
açılmadığını, iddiaların asılsız olduğunu, tedbir taleplerinin haksız olduğunu, dosyanın diğer dosyalarla
birleştirilmesi gerektiğini belirterek tedbir talebinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2025/222 Esas sayılı dosyasına, İstanbul 1. Asliye
Hukuk Mahkemesinin 2025/100 Esas sayılı dosyasına, İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin
2025/85 Esas sayılı dosyasına, Ankara 34. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2025/222 Esas sayılı dosyasına,
İstanbul CBS 2025/53885 Soruşturma Sayılı dosyasına, Yüksek Seçim Kuruluna, Ankara CBS
2024/5366 Soruşturma Sayılı dosyasına, YSK Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığına yazılan
müzekkerelere yanıt verildiği görülmüştür.
Dava; siyasi parti il kongresinin ve alınan kararların iptali davası olup davacı taraf dava
dilekçesiyle birlikte TEDBİREN ;
“08/10/2023 tarihli Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Kongresinde alınan tüm kararların
hükümlerinin durdurulmasına,
Bu kongrede seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulunun tedbiren görevden
uzaklaştırılmasına,
Önceki kongrede seçilen İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu ve İl Disiplin Kurulunun tedbiren göreve
iadesine veya mahkemece uygun görülecek geçici kurulun atanmasına,
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Kongresi delegelerinin görevden uzaklaştırılmasına,
Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulunca başlatılan 39.Olağan Kurultay sürecinin
durdurulmasına”, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizde dava açıldıktan sonra İl ve İlçe Seçim Kurullarına müzekkere yazılarak dava
konusu seçimlere ait tüm evrakların, Ankara ve İstanbul Başsavcılıklarına müzekkere yazılarak ilgili
seçimlere ait soruşturma dosyalarının, ilgili mahkemelere müzekkere yazılarak dava konusu ile benzer
dava dosyalarının mahkememize gönderilmesi istenmiş, gelen yazı cevapları, savcılık ve mahkeme
dosyaları dosyamız içerisine alınmıştır.
Anayasamızın 2. Maddesinde ” Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet
anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”,
67.maddesinin ilgili bölümünde “Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme,
seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına
katılma hakkına sahiptir.
Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy, açık sayım ve döküm
esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır…”,
68.maddesinin ilgili bölümünde “Vatandaşlar, siyasi parti kurma ve usulüne göre partilere girme
ve partilerden ayrılma hakkına sahiptir. Parti üyesi olabilmek için onsekiz yaşını doldurmuş olmak
gerekir.
Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır.
Siyasi partiler önceden izin almadan kurulurlar ve Anayasa ve kanun hükümleri içerisinde
faaliyetlerini sürdürürler.
Siyasi partilerin tüzük ve programları ile eylemleri, Devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle
bölünmez bütünlüğüne, insan haklarına, eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine, millet egemenliğine,
demokratik ve laik Cumhuriyet ilkelerine aykırı olamaz; sınıf veya zümre diktatörlüğünü veya herhangi
bir tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlayamaz; suç işlenmesini teşvik edemez…”,
69.maddesinin ilgili bölümünde “Siyasi partilerin faaliyetleri, parti içi düzenlemeleri ve
çalışmaları demokrasi ilkelerine uygun olur. Bu ilkelerin uygulanması kanunla düzenlenir.
Siyasi partiler, ticari faaliyetlere girişemezler…” denmekte,
Türk Medeni Kanunu’nun 2. Maddesinde ” Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine
getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.
Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”
4. Maddesinde “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.” denmekte,
Siyasi Partiler Kanunun 3.maddesinde “Siyasi partiler, Anayasa ve kanunlara uygun olarak;
Cumhurbaşkanı, milletvekili ve mahalli idareler seçimleri yoluyla, tüzük ve programlarında belirlenen
görüşleri doğrultusunda çalışmaları ve açık propagandaları ile milli iradenin oluşmasını sağlayarak
demokratik bir Devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşması amacını
güden ve ülke çapında faaliyet göstermek üzere teşkilatlanan tüzel kişiliğe sahip kuruluşlardır.”,
4.maddesinde “Siyasi partiler, demokratik siyasi hayatın vazgeçilmez unsurlarıdır. Atatürk ilke ve
inkılaplarına bağlı olarak çalışırlar. Siyasi partilerin kuruluşu, organlarının seçimi, işleyişi, faaliyetleri ve
kararları Anayasada nitelikleri belirtilen demokrasi esaslarına aykırı olamaz.”,
93.maddesinde “Siyasi partilerin parti içi çalışmaları, parti yönetimi, denetimi; parti organları için
yapılacak seçimler ile parti genel başkanlığınca, genel merkez organlarınca ve parti gruplarınca alınan
kararları ve yapılan eylem ve işlemleri parti tüzüğüne, parti üyeleri arasındaki eşitlik ilkesine ve
demokrasi esaslarına aykırı olamaz.”,
112. maddesinde ” Önseçimler ile siyasi parti kongrelerinin seçimleri ve kararları için
yapılan oylamalarla, her kademedeki her çeşit parti görevlileri ve yedeklerinin seçimi için yapılan
oylamalara ve bu oylamaların sayım ve dökümüne hile karıştıranlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası
ile cezalandırılırlar.”,
121. maddesinde “Türk Kanunu Medenisi ile Dernekler Kanununun ve dernekler hakkında
uygulanan diğer kanunların bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri, siyasi partiler hakkında da uygulanır.”
denmekte,
Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un 152.maddesinde “Her
kim kendisine veya başkasına oy veya tercih işareti verilmesi veya verilmemesi için bir veya birkaç
seçmene menfaat, sair kıymetler teklif ve vadeder veya verir, yahut resmi, umumi vazifeler veya hususi
hizmet ve menfaatler vait veya temin ederse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.
Verilen, vait veya temin edilen menfaatler seçmenin seyahat, yemek, içki ve nakil masrafları veya
hizmetlerinin mukabili olarak gösterilse dahi hüküm aynıdır.
Yukarıda yazılı para, menfaat, vait veya hizmetleri kabul eden seçmen dahi aynı ceza ile
cezalandırılır.
Bu fiilleri, tehdit veya cebir veya şiddet kullanarak işliyenler hakkında ceza, bir misli artırılarak
hükmedilir.” denmekte,
Ayrıca Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğü’nün 1. Maddesinin ilgili bölümünde “Cumhuriyet Halk
Partisi, başta Kurtuluş Savaşımız olmak üzere Aydınlanma ideallerini, emek mücadelelerini, sosyal
demokrasinin özgürlük, eşitlik ve dayanışma ilkelerini benimseyen çağdaş demokratik sol bir siyasal
partidir.
Cumhuriyet Halk Partisi hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini, laikliği, çoğulcu ve
katılımcı demokrasiyi, cinsiyet eşitliğini, sosyal devleti, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümeyi ve insan
onuruna uygun barışçıl ve hakça bir dünya düzeninin kurulmasını vazgeçilmez temel ilkeleri
olarak kabul eder.”
3 . Maddesinin ilgili bölümünde “Cumhuriyet Halk Partisi ve üyeleri için siyasal yaşamda görev
almak, onurlu bir toplum hizmetidir. Erdemli olmak, Cumhuriyet Halk Partili olmanın önkoşuludur.Siyasal görev ve etkinliklerde, kamusal yararın gözetilmesi ve toplumsal çıkarların korunması esastır.”
5. Maddesinin ilgili bölümünde ” Parti içi seçimlerde seçme ve seçilme hakkını özgürce
kullanırlar.” denmektedir.
Yukarıda belirtilen tüm maddelerde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin demokratik bir hukuk
devleti olduğu, vatandaşların seçme ve seçilme haklarına sahip oldukları, siyasi partilerin demokratik
hayatın vazgeçilmez unsurları olduğu, siyasi partilerin milli iradenin oluşmasını sağlayarak demokratik
bir devlet ve toplum düzeni içinde ülkenin çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmasını amaçladıkları, siyasi
partilerin faaliyetlerinin, parti içi düzenlemeleri ve çalışmalarının demokrasi, adalet ve eşitlik ilkelerine
uygun olacağı, siyasal faaliyetlerde bulunmanın hem hak hem de kutsal bir ödev olduğu, seçmen
iradesinin hür ve bağımsız bir şekilde seçimlere yansıması gerektiği vurgulanmış ve seçmen iradesinin
hukuka aykırı olarak etkilenmesinin suç oluşturacağı belirtilmiştir.
08/10/2023 tarihli Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresinde Parti Tüzüğüne
göre İl Örgütünün organları olan İl Başkanı, İl Yönetim Kurulu Asıl-Yedek ve İl Disiplin Kurulu Asıl
-Yedek üyeleri, ayrıca Büyük Kongreye katılacak delegelerin belirlenmesi için de Kurultay ( Üst Kurul ) Delegesi seçimi yapılmıştır. İl kongresinin üyeleri, ilin partili TBMM üyeleri, il başkanı ve il yönetim
kurulu üyeleri, il disiplin kurulu üyeleri, il ve büyükşehir partili belediye başkanları yani doğal üyeler ve
ilçe kongrelerinden seçilmiş olan il kongresi delegeleridir. Cumhuriyet Halk Partisi Tüzüğünün 35 ve
devamı maddelerinde il kongresi seçimlerinin nasıl yapılacağı belirlenmiştir.
Davacı taraf ilgili seçimlere hile karıştırıldığını, delege iradelerinin menfaat karşılığı fesada
uğratıldığını, seçimlerde usulsüzlükler yapıldığını ve yapılan seçimlerin hükümsüz olduğunu
savunmaktadır.
Davalı taraflardan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi, İl Başkanlığının taraf ehliyeti
olmadığını, mahkemenin yetkisiz ve görevsiz olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, iddiaların asılsız
olduğunu, tedbir taleplerinin haksız olduğunu, dosyanın diğer dosyalarla birleştirilmesi gerektiğini
belirterek tedbir talebinin ve davanın reddi gerektiğini savunmaktadır.
İHTİYATİ TEDBİR öğretide “…kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı
veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı
öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.” şeklinde tarif edilmiştir .
Anılan tariften de anlaşılacağı üzere ihtiyati tedbirin diğer fonksiyonları yanında davanın devamı
sırasında ve verilecek hükmün kesinleşmesine kadar olan süreç içerisinde dava konusu şey üzerinde yeni
bir takım ihtilafların çıkmasını da önleyici niteliği itibariyle geçici bir hukuki korumadır.
Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) onuncu kısmının birinci bölümünde düzenlenen ihtiyati tedbir müessesesi 389. madde başlığında “geçici hukuki korumalar”
olarak vasıflandırılmış ve aynı maddenin birinci fıkrasında; “mevcut durumda meydana gelebilecek bir
değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale
geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe
edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları
belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep, verilecek karar ve içereceği hususlar,
teminat, kararın uygulanması gibi sair hususlarda yapılması gerekli usul ve prosedür açıklanmıştır.
Geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati tedbire karar verilebilmesi için ihtiyati tedbire
esas olan bir hakkın bulunması ve ihtiyati tedbirin bir sebebinin mevcut olması gerekir.
Yargılama sırasında mevcut durumun değişmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkansız hale gelmesi, gecikme sebebinin bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi söz konusu olan hallerde ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilmelidir.
Görüldüğü üzere kanun koyucu bu konuda hakime oldukça geniş bir takdir alanı bırakmıştır.
Ancak ihtiyati tedbire karar verilmesi için mutlaka bir tehlikenin veya zararın doğmuş olması veya halen
var olması da aranmaz. Dava konusu hak veya şey bakımından ortaya çıkacak tehlike ve zararın
önlenmesi için de her türlü tedbire karar verilebilir.
Tedbir kararı verilebilmesi için davanın ispatına elverişli delil bulunması da zorunlu olmayıp, istekte haklı olma ihtimalinin mevcut olması yeterlidir. Hemen belirtmek gerekir ki; ihtiyati tedbir talebini inceleyen hakimin davanın esası hakkındaki hükmünü peşinen ihdas ettiğinden söz edilemez.
İhtiyati tedbire veya ihtiyati tedbir talebinin
reddine karar verirken hakim dava hakkındaki kanaatini yalnız ihtiyati tedbir talebi ile sınırlı olarak
-kanunen gerektiği için- açıklamak durumundadır. Öte yandan, ihtiyati tedbir kararı geçici nitelikte olup,
durum ve şartların değişmesi ile her zaman değiştirilebilir.
Geçici hukuki koruma yargılamasını, asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran
özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. HMK’nın ihtiyati tedbirle ilgili 390. maddesinin
gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, “yaklaşık ispat” kavramından
bahsedilerek kabul edilmiştir. Yaklaşık ispat durumunda hakim, o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru
olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez.
Yaklaşık ispatta tam ispat aranmamakla beraber basit bir iddia da yeterli kabul edilemez. Yine kural
olarak ihtiyati tedbir kararı; davacının yaklaşık olarak alabileceği alacağını karşılayacak biçimde
değerlendirilerek verilir. Ne var ki, karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak veya onun ticari hayatını ya
da yaşantısını zora sokacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne de
olanak bulunmamaktadır.
Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin
önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir
sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında
ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Dosya kapsamında bulunan dava dilekçesi, davalı Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinin cevap dilekçesi, 08/10/2023 tarihli Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl
Kongresine ilişkin seçim kurulu evrakları, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2024/5366 Soruşturma
nolu dosyası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2025/53885 Soruşturma nolu dosyası ve bu dosyalar
içeriğinde bulunan ifade tutanakları, tapu kayıtları, SGK kayıtları, banka yazı cevapları, diğer resmi
kurumlardan gelen bilgi ve belgeler ile mahkeme dosyasının tüm içeriği birlikte değerlendirildiğinde,
davacı tarafın iddialarının basit bir iddianın ilerisine geçtiği ve gerçekleşen seçimlerin demokrasi ve
eşitlik esaslarına aykırı yapıldığı, delege iradelerinin çeşitli menfaatler karşılığı etkilendiği hususlarında
yaklaşık ispat şartı sağlanmıştır.
İhtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ve seçme-seçilme haklarının özüne aykırı hal ve durumlar meydana geleceği açıktır. Hal böyleyken mahkemece HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca, hakkaniyet ve ölçülülük ilkeleri de dikkate alınarak aşağıdaki şekilde tedbir talebinin kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) A-) 08/10/2023 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38.Olağan İstanbul İl Kongresinde
seçilen ve Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11/10/2023 tarihli kararında yer alan İl Başkanı,
İl Yönetim Kurulu Asıl ve Yedek Üyeleri ile İl Disiplin Kurulu Asıl ve Yedek Üyelerinin TEDBİREN BU GÖREVLERDEN UZAKLAŞTIRILMALARINA,
B-) 439 940 427 24 TC Kimlik Numaralı GÜRSEL TEKİN
282 949 667 58 TC Kimlik Numaralı ZEKİ ŞEN
429 911 138 64 TC Kimlik Numaralı HASAN BABACAN
542 410 997 12 TC Kimlik Numaralı MÜJDAT GÜRBÜZ
131 459 172 70 TC Kimlik Numaralı ERKAN NARSAP isimli kişilerden oluşan GEÇİCİ
KURUL’un TEDBİREN CUMHURİYET HALK PARTİSİ İSTANBUL İL BAŞKANI, İL YÖNETİM
KURULU ve İL DİSİPLİN KURULU YETKİLERİNİ KULLANMAK ÜZERE
GÖREVLENDİRİLMELERİNE,
2-) 08/10/2023 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresinde
seçilen ve Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11/10/2023 tarihli kararında yer alan ÜST
KURUL – KURULTAY DELEGELERİNİN TEDBİREN BU GÖREVDEN
UZAKLAŞTIRILMALARINA,
3-) Cumhuriyet Halk Partisi Merkez Yönetim Kurulu tarafından 14 Temmuz 2025 günü alınan
karar uyarınca başlatılan 39.Olağan Kurultay süreci kongre takviminde yer alan seçim çalışmalarından
yalnızca İSTANBUL İL ÖRGÜTÜNCE YAPILACAK İLÇE KONGRELERİ VE İL KONGRESİ
SEÇİM ÇALIŞMALARININ TEDBİREN DURDURULMASINA,
4-) Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresi delegelerinin tedbiren görevden
alınmaları talebinin REDDİNE,
5-) 08/10/2023 tarihinde yapılan Cumhuriyet Halk Partisi 38. Olağan İstanbul İl Kongresinde
alınan tüm kararların hükümlerinin tedbiren durdurulması talebinin REDDİNE,
6-) İhtiyati Tedbir Ara Kararının taraflara ve geçici kurul olarak atananlara tebliğine,
7-) İhtiyati Tedbir Ara Kararının gereği için İstanbul İl Seçim Kuruluna, Sarıyer 1. İlçe Seçim
Kuruluna ve İstanbul Valiliğine gönderilmesine,
😎 Sarıyer 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığının 11/10/2023 tarihli mazbata kararının ve ek
listelerin mahkeme kararının eki sayılmasına,
Dair kararın kabul edilen kısımlarına yönelik HMK 394. Maddesi uyarınca mahkememize itiraz
yolu açık, kararın reddedilen kısımlarına yönelik olarak HMK 391. Maddesi uyarınca İstanbul Bölge
Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan
inceleme sonucunda karar verildi. 02/09/2025