Dervişoğlu, yeni anayasa planına sert çıktı

Dervişoğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu. Dervişoğlu, iktidarın ‘terörsüz Türkiye’ olarak adlandırdığı yeni çözüm sürecine ilişkin olarak, şunları söyledi:

“‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek yola çıktık. ‘Türkiye’de demokrasi’ diyerek yola çıktık. Bunların hiçbirini, bir diğerine tercih etmediğimiz için yola çıktık. Bugün okyanus ötesi odakların Türkiye temsilcilerinin ithal ettikleri ‘Terörsüz Türkiye’ kılıfına bakarken de neyin neye tercih edildiğini anlatıyor ve tam da buna itiraz ediyoruz. Alnımız ak, başımız dik, kendimizden emin, şahsi çıkarlara ve siyasi hesaplara bulaşmadan Türk milletine gerçekleri anlatıyoruz. Diyoruz ki Türkiye, cumhuriyetin mahvolması pahasına sözde bir barış sürecinde harcanamaz. Türkiye, vatandaşından esirgenen adalet ve umudu; iktidarın geleceğini kurtarmak ve kalıcı hale getirmek amacıyla teröristlere bahşedemez. Türkiye, şehit çocuğunun gözündeki yaşlar kurumamışken, şehit katillerini muhatap alacak kadar küçültülemez. Türkiye, bizzat onu yönetenler, onu ölene kadar yönetmeye devam etsin diye, gayrimeşru bir anayasa değişikliği için rehin alınamaz.”

Dervişoğlu, “Akıllarınca hedefleri hazırladıkları anayasayı DEM işbirliğiyle geçirmektir. Şunu herkes bilmelidir ki biz bu kuşatmayı yaracağız, bu hezeyanlara geçit vermeyeceğiz, korku duvarlarını yıkacağız ve bu ablukayı dağıtacağız” diye konuştu.

Türkiye’nin konjonktür ülkesi olmadığını dile getiren Dervişoğlu, “Bizim için, her şeyi tehdit kabul eden güvenlikçi-vesayetçi anlayışla, kendi iktidarının devamını sağlamak amacıyla, teröristlerle pazarlık yapmayı ve ortaklık kurmayı bile, ‘devlet aklı’ diye satanlar arasında hiçbir fark yoktur. Türk vatandaşını ve Türkiye Cumhuriyeti’ni öncelemeyen her kafa bizim için vesayetçi kafadır ve aynıdır. Cumhuriyet’i ve anayasal düzeni, postalla çiğnemek de makosenle çiğnemek de bizim için bir ve aynıdır. İşte o yüzden parlamenter sistem diyoruz, güçlendirilmiş parlamenter sistem tezimizde ısrar ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Hükümetin uygulamalarını eleştiren Dervişoğlu, “Suç, sadece devlete karşı girişilen bir fiil değildir. Suç, topluma, yani vatandaşa karşı da işlenir. Şimdi ‘Terörsüz Türkiye’ safsatası içerisinde büyük bir el çabukluğu ile komisyondan Meclis’e havale edilmeye çalışılan infaz yasa tasarısı da aynen bununla ilgilidir. Kendilerinin bile sayısını unuttuğu yargı reformu ve af paketleri, her defasında adalete daha ölümcül darbeler vurdu. Çünkü af, bir ortak vicdan muhasebesinin değil, Meclis’te ya da sandıkta bir iktidar muhasebesinin konusu olarak ele alındı. 3 senede bir vergi affı, 5 senede bir sosyal güvenlik affı, 7 senede bir infaz düzenlemeleri getirildi” açıklamalarında bulundu.

Türkiye’de adalet sorunu olduğunu ileri süren Dervişoğlu, “Bu ülkede, ‘6 ay yatar çıkarım’ hesabıyla yolsuzluk yapılıyorsa, gasp, yağma çeteleri cirit atıyorsa, onlarla çektirdikleri fotoğraflarla, onlarla kurdukları ilişkilerle, ‘bana kimse bir şey yapamaz’ diye, herkes ali kıran baş kesenliğe soyunuyorsa, yaralama, cinayet artık piyasa hizmeti haline geldiyse, ortada adalet sorununu da aşan bir durum söz konusudur demektir. Daha da ileriye giderek söylüyorum; birileri kendilerini suç işleme imtiyazına sahip görüyorsa, birileri kendi adaletlerini temin ve tesise kendilerini mezun hissediyorsa, bu düzeni inşa edenler bilerek Türkiye’de anarşiyi tetikliyor demektir” görüşünü paylaştı.

Üretici için formül üretilmediğini ve tüccarın sorunlarıyla ilgilenilmediğini ileri süren Dervişoğlu, “Ekonomi dediğin sadece kurlardan, faizlerden, tablolardan ibaret değildir. Ekonomi, sofradaki ekmek kadar bir memleketin onurudur. Ekonomi işleyen fabrika olduğu kadar, işleyen fikirler ve yeniliklerdir. Ekonomi, bugün daha iyi yaşamak isteği olduğu kadar, yarınları da besleyen bir umuttur. Sanayicinin dirayetini, esnafın sabrını, çiftçinin alın terini bu kadar zorlamanın, istismar etmenin sonu kimse için hayırlı olmayacaktır” dedi.

Başa dön tuşu
Haber Kaygı