Enerjide dengeler değişti! Akdeniz’de kartlar yeniden dağıtılıyor

Türkiye ile Libya arasında imzalanan Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması’nın Libya’daki bütün grupları kapsaması ihtimali komşu Yunanistan’da dikkatle izleniyor. Ankara-Trablus arasındaki derinleşen ittifakın Libya kıyılarından göçmen akışının yoğunlaştığı bir döneme denk gelmesi de krizin boyutlarını ağırlaştırıyor. NATO zirvesinin gerçekleştiği Lahey’de Türkiye’nin petrol şirketi TPAO ile Libya Ulusal Petrol Şirketi arasında imzalanan anlaşma Atina’da alarm zillerini çalmasına neden oldu. Konuyla ilgili detaylar, Avrupa’daki çeşitli basın kuruluşlarında ve Yunan medyasında yer aldı. Anlaşmanın, Yunanistan ve Libya arasındaki deniz alanında bulunan dört parselde sismik araştırmalara yeşil ışık yaktığı belirtiliyor.
KISMEN RAHATLAMA
Şimdi Atina’da anlaşmanın hangi parselleri kapsadığı hakkında yoğun tartışmalar yapılıyor. Hükümet kaynakları söz konusu alanların orta çizginin güneyinde kaldığını ve dolayısıyla Yunanistan’ın egemenlik iddia etiği alanları etkilemediğini öne sürerken, bu durum bir “rahatlama” olarak ifade edildi.
TANIMAMA HAZIRLIĞI
Ancak Atina için endişenin halen devam ettiğini vurgulayan yorumlar da var. Yunan diplomatik kaynaklarından, “Her durumda, Yunanistan egemen haklarının ihlalini kabul etmeyecektir” açıklamaları yansırken, Lahey’den ilk tepkiyi veren Başbakan Kiriakos Miçotakis, “AB tarafından Türkiye-Libya Muhtırası’nın tanınmadığını ve hukuken etkisiz olduğunu ilan eden Aralık 2019 tarihli Avrupa Konseyi sonuç bildirgesinin” Brüksel’deki AB Zirvesi sonuç bildirgesine açıkça eklenmesi için çaba göstereceğini duyurdu.
GÖÇ DE GÜNDEMDE
Yunan medyasında Libya-Türkiye arasındaki anlaşmanın Libya’dan yeni göç akınlarının başladığı bir dönemde olmasının da altı çiziliyor. Söz konusu değerlendirmede şunlara yer veriliyor: “Libya kıyılarından Yunanistan’a ulaşan göçmen sayısı keskin bir şekilde arttı. Bu durum Atina için boğucu bir soruna dönüştü. Yunan tarafı, bu durumla tırmanan gerginlikler arasında kasıtlı bir bağlantı olduğundan şüphelenmektedir. Gerilimin tırmanması durumu daha da kötüleştirebilir. Böyle bir senaryoda, Yunan Dışişleri Bakanı’nın göç sorununa çözüm aramak için Libya’ya planlı bir ziyaret yapması belirsizliğini koruyor.

GÖRÜŞMEDE SONUÇ YOK
Türk-Libya anlaşması kamuoyuna açıklanmadan hemen önce, Miçotakis, NATO Zirvesi marjında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la on dakikalık kısa bir baş başa görüşme yapmıştı. Yunan medyasına açıklama yapan kaynaklar bu kadar kısa bir görüşmede söz konusu durumla ilgili bir sonuç çıkamayacağını söyledi. Yunanistan-Türkiye diyalog süreçlerini takip eden kaynaklara göre ise, “Miçotakis ile Erdoğan arasında esaslı bir görüşme ancak deniz yetki alanı sınırlandırması gibi temel meselenin masada olması halinde gerçekleşebilecek.
DEĞİŞİM ŞAŞIRTTI
Tobruk merkezli Libya Temsilciler Meclisi, bu ay başında ayında Trablus’un onayladığı anlaşmayı incelemek üzere bir komite kurmuştu. Bölgedeki hızlı değişimleri gündemine taşıyan Yunan gazeteler, “Sadece birkaç yıl önce, Hafter kontrolündeki Doğu Libya’nın Türkiye ile bir deniz anlaşması imzalamayı düşünmesi düşünülemezdi. Bu değişim, bölgenin ne kadar hızlı bir şekilde yeniden düzenlendiğini gösteriyor” yorumunda bulundu.
[email protected]
Kaynak: Web Özel