İlişkiyi mahveden yalanlar: Duyguları sessizce zedeliyor

İlişkilerde zaman zaman başvurulan “beyaz yalanlar”ın, başlangıçta zararsız görünse de uzun vadede güveni aşındırdığı ve partnerler arasındaki yakınlığı zayıflattığı ortaya çıktı.

Psikologlar, yoğun hayat temposu ve çatışmalardan kaçınma motivasyonuyla sıkça başvurulan bu küçük yalanların, ilişkilerde sessiz bir tahribata yol açtığını belirtiyor.“Bir şeyim yok” ya da “önemli değil” gibi ifadeler, o anlık rahatlama sağlasa da, zamanla partnerler arasında kırgınlık ve uzaklaşmaya neden olabiliyor.Uzmanlar, bu tür ifadelerin yerine açık ve dürüst iletişim kurulmasının ilişkilerin sağlığı için kritik olduğunu vurguluyor. Örneğin, iyi olmadığınız halde “İyiyim” demek yerine, “Bugün kendimi çok bunalmış hissettim, müsait olduğunuzda konuşabilir miyiz?” demek, hem yakınlığı koruyor hem de güveni güçlendiriyorBenzer şekilde, “Ne istersen” veya “Hiçbir sorun yok” gibi sözler, aslında partnerin gerçek duygularının bastırılmasına ve ihtiyaçlarının göz ardı edilmesine yol açıyor. Uzmanlar, bu tür mikro yalanların uzun vadede ilişkileri kopma noktasına getirebileceğini ifade ediyor.Psikologlar, ilişkilerde küçük yalanların önüne geçmek için düzenli iletişim ve dürüstlük alışkanlığı oluşturmanın önemine dikkat çekiyor. Haftalık “kontrol randevuları”yla birbirinin ruh halini sormak, rahatsızlıkları paylaşmak ve duygular hakkında açık olmak, ilişkinin dayanıklılığını artırıyor.“Beyaz yalanlar, başlangıçta zararsız görünse de zamanla biriken sessiz kırılmalara dönüşür. Bu nedenle performatif mükemmellik yerine, şeffaf ve açık iletişimi önceliklendirmek gerekiyor” diyor uzmanlar.

Başa dön tuşu