İzmir Konut Piyasasında Yeni Dönem Başladı

İzmir’de konut satışları son bir yılda önemli bir değişim sürecine girdi. Artan maliyetler, yüksek faiz oranları ve alım gücündeki
dalgalanma sektörde yeni stratejilere ihtiyaç doğururken, Gayrimenkul Pazarlama ve Satış Stratejileri Uzmanı Süleyman Arslanboğa, konuyla ilgili dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu.
“Bu bir durgunluk değil, yeni bir denge arayışı”
İzmir konut piyasasının sadece ekonomik koşullarla değil, toplumsal psikolojiyle de şekillendiğini belirten Arslanboğa, “Yüksek faiz oranları, krediye erişimin zorlaşması ve artan maliyetler sektörde bir
yavaşlamaya sebep oldu. Ancak bu durgunluk değil; bu, piyasanın yeni bir denge arayışı. Kimi bölgelerde fiyatlar sabitlenirken, kimi projelerde alıcıya özel ödeme kolaylıkları ön plana çıkıyor,” dedi.
“Kuzey aksı hâlâ yatırımcının gözdesi”
Konut yatırımında bölgesel farklılıklara dikkat çeken Arslanboğa, İzmir’in kuzey hattındaki hareketliliğe vurgu yaptı: “Menemen, Çiğli, Ulukent gibi bölgeler gelişimini sürdürüyor. Kent merkezine yakın olup hâlâ erişilebilir fiyat sunan bu bölgeler, özellikle orta vadeli yatırımcılar için cazip. Urla, Güzelbahçe gibi sahil hattı ise hem yerli hem yabancı alıcıların ilgisini çekmeye devam ediyor, ancak bu bölgelerde fiyatlar artık erişim sınırını zorluyor.”
“Satış artık sadece fiyata bakmıyor, hikâyeye bakıyor”
Geleneksel satış tekniklerinin artık etkili olmadığını belirten Arslanboğa, dijitalleşmenin önemine dikkat çekti: “Artık çok kanallı,
hedef odaklı, hikâyesi olan pazarlama stratejileri gerekiyor. Sanal tur teknolojileri, VR ile yerinde deneyim, sosyal medya hedeflemeleri gibi araçlar şehir dışından alıcı çekmede ciddi fark yaratıyor. Ben her zaman şunu söylerim: Alıcı önce hayali satın alır, sonra fiyatı konuşur.”
“Canlanma, faizle birlikte gelecek ama alım profili değişti”
2025’in ikinci yarısından itibaren faizlerin düşmesiyle birlikte piyasada hareketlilik beklediğini ifade eden Arslanboğa, şunları
söyledi: “Ertelemiş talep yeniden harekete geçebilir. Ama artık yatırım için değil, yaşam için konut alan bir profil hâkim. Yani projelerin sadece lokasyon değil, yaşam kalitesi, sosyal donatılar ve enerji verimliliği gibi faktörlerle öne çıkması gerekiyor.”
“Beklemek değil, hazırlanmak gerekiyor”
Sektör profesyonellerine ve yatırımcılara da önerilerde bulunan Arslanboğa, süreci fırsata çevirmenin mümkün olduğunu dile getirdi: “Satıcılar marka değerine yatırım yapmalı, dijital vitrinlerini güncellemeli, CRM sistemlerini kurmalı. Yatırımcılar içinse nakit gücü avantajlı ama analiz yapmadan hareket etmek riskli. Bugün hâlâ geçerli olan denklem belli: Lokasyon + Proje Güveni + Sosyal Altyapı
(NTV)