MB rezervlerinde rekor artış, enflasyonda hedef tutacak mı?

Ekonomideki dalgalı seyir sürerken, yıl sonu ve gelecek dönem tablosu şimdiden merak konusu. Merkez Bankası’nın yılın üçüncü Enflasyon Raporu’na göre yıl sonu ara hedefi yüzde 24 olarak korunurken, 2026 yıl sonu ara hedefi yüzde 12’den yüzde 16’ya yükseltildi. Ancak 2025 ara hedefi yüzde 24 olarak belirlense de, enflasyonun büyük olasılıkla yüzde 25-29 aralığında gerçekleşmesi öngörülüyor. 4 puanlık fark ihtimali şimdiden tartışmalara neden olmuş durumda. Mevcut belirsizlik ve tartışmalar sürerken piyasalardan yansıyan veriler ise ekonomik faaliyetlerin yılın ikinci çeyreğinde yavaşladığını, yurt içi satışlar ve üretimdeki düşüşün devam ettiğini gösteriyor. İkinci çeyrekteki olumlu gelişme ise Merkez Bankası rezervlerindeki artış. Toplam rezervler, 15 Ağustos haftasında bir önceki haftaya göre 2 milyar 145 milyon dolar artışla 176 milyar 510 milyon dolara çıktı. Net uluslararası rezervler de 2 milyar 442 milyon dolar artarak 70 milyar 12 milyon dolar oldu. Swap hariç net rezervler ise 52,1 milyar dolara ulaştı.

Market ve gıda fiyatlarındaki artış eğrisi de devam ediyor. 

CARİ AÇIK BASKISI

Analistler ise, Merkez Bankası rezervlerindeki artışın, cari açık verileri, ciro endeksi ve faiz göstergeleri birlikte değerlendirildiğinde, ekonomide dalgalı ama sınırlı dengelenme sinyalleri verdiğini belirtiyorlar. Tüketici ve yatırımcı güveni, döviz rezervleri ve kredi piyasası dinamikleri birlikte ele alındığında, Türkiye ekonomisinin dalgalı bir seyir izlediği, enflasyon ve cari açık baskısı ile karşı karşıya olduğu, ancak yapısal kriz seviyelerine ulaşmadığı vurgulanıyor.

BÜTÇE AÇIK VERDİ

Dikkat çeken verilerden biri de merkezi yönetim bütçesi. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre Temmuz ayında bütçe 23,9 milyar TL açık verdi. Ocak-Temmuz döneminde ise toplam bütçe açığı 1 trilyon TL olarak gerçekleşti. Temmuz ayında merkezi yönetim bütçe giderleri 1,1 trilyon TL, bütçe gelirleri 1 trilyon TL olurken, faiz dışı bütçe giderleri 986,2 milyar TL, faiz dışı fazla ise 110,7 milyar TL olarak kaydedildi.

PERSONEL GİDERLERİ 

Son dönemde personel giderlerindeki artış da dikkat çekici. 7 aylık dönemde personel giderleri yüzde 35,1 yükselerek 2 trilyon TL seviyesine ulaşırken; öngörülen 3 trilyon 476 milyar TL ödeneğin de yüzde 59,6’sı kullanıldı. Sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri ise yüzde 32,9 artışla 250 milyar TL’ye yükseldi; bütçede öngörülen 435 milyar TL ödeneğin yüzde 57,4’ü de kullanılmış oldu.

VERGİ YÜKÜ ARTIYOR

Vergi türleri bazında gelirler de önemli ölçüde arttı. Gelir vergisi yüzde 95,5, kurumlar vergisi yüzde 14,7, dahilde alınan KDV yüzde 59,4, özel tüketim vergisi yüzde 37,8 yükseldi. İnsan Kaynakları Uzmanı Suat Başkır, son verilere ilişkin yorumda bulunurken şunları söyledi: “Vergi gelirlerindeki artış, çalışan maaşları ve şirket karlılıkları üzerindeki etkileri yansıtıyor. Gelir vergisi artışı, ücretlerdeki yükselişi gösterirken, kurumlar vergisi artışı şirketlerin büyüme performansına işaret ediyor.”

MB rezervlerinde rekor artış, enflasyonda hedef tutacak mı? - Resim : 2
Merkez Bankası rezervlerindeki artış ve döviz verileri için, “Ekonomide sınırlı dengelenme sinyalleri” yorumu yapılıyor.

“2026’DA NORMALLEŞME”

Öte yandan geçtiğimiz günlerde açıklamalarda bulunan İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, yıl sonu enflasyon beklentilerini yüzde 29 olarak açıklamış; politika faizini yüzde 35 seviyesinde planladıklarını ve 2026 Mayıs’ta sıkı para politikasının normalleşeceğini vurgulamıştı. Ekonomist Hakan Kara ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Merkez Bankası’nın yeni iletişim stratejisini eleştirenlere karşı çıkarken, “Merkez Bankacılığının M’sinden anlamıyorlar” şeklinde bir paylaşım yapmıştı. 

[email protected]

Kaynak: Web Özel

Başa dön tuşu