Küçük Bir Masal Gibi Devasa Bir Evren – Edebiyat

Bebeklerde ve küçük yaştaki çocuklarda beslenmeyi kabul etmeme durumu oldukça yaygındır. Gelişim sürecinin doğal bir parçası olarak kabul edilen bu durumun birçok farklı nedeni olabilir. Büyüme hızının yavaşladığı bir dönemde bulunulması ve bazı koku ile tatlara karşı hassasiyet gelişmesi başlıca nedenler arasında yer alırken; hastalık, yorgunluk ve düzenli bir beslenme alışkanlığının olmaması da etkili faktörler arasında sayılabilir. Tüm bunlara ilaveten ailenin baskıcı yemek tutumlarını da göz ardı etmemek gerekir. Çocuklara yemek konusunda seçenek sunmak, beslenme sürecini keyifli bir deneyime dönüştürmek ve yeni yiyecekleri zorlayıcı yöntemler yerine yumuşak geçişlerle tanıtmak, sağlıklı yeme alışkanlıklarının gelişmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu duruma örnek olarak, İtalo Calvino‘nun dünya edebiyatında önemli bir yere sahip Ağaca Tüneyen Baron adlı romanında, 12 yaşındaki başkahraman Cosimo’nun gönülsüzce salyangoz yemeye yönlendirilmesi gösterilebilir. Cosimo’nun bu deneyimi, çocuğun yeme konusundaki kontrolünü kaybettiği bir durumu temsil eder.

Italo Calvino’nun 1957 yılında yayımladığı Ağaca Tüneyen Baron adlı romanı İtalyan edebiyatının en özgün başkaldırı anlatılarından biri olarak kabul edilir. Hikâye küçük erkek kardeşin gözünden aktarılır ve okuru 18. yüzyıl İtalya’sının hayali bir kasabası olan Ombrosa’ya götürür. Hayali diyorum çünkü kitaptaki şu cümle bunu düşündürüyor; ‘Ombrosa artık yok. Boş gökyüzüne bakıp, gerçekten var olup olmadığını soruyorum kendime.’

Savaş şartlarının ve asker olmanın tüm gereklerini kişisel tercihiyle genlerine kodlayan bir anne ve doğuştan soylu baron bir babanın büyük oğlu Cosimo’nun iki kardeşi daha vardır. Erkek kardeş Biaggio ve yemek konusundaki sıra dışı tutkularını mutfağı bir laboratuvar gibi kullanarak adeta deney yapan ablası Battista. Bu sıra dışı ablanın hazırladığı bir tabak salyangozu yemeyi reddeden Cosimo, her zamanki gibi ailesinin hapis tehdidiyle karşılaşır. Geçmişte de hoşlanmadığı yemekleri tatmamakta direndiğinde aynı tehditle bastırılmaya çalışılmıştır. Ancak bu defa pes etmeyen Cosimo masayı terk ederek, özenli ve törensel kıyafetiyle bir ağacın dallarına çıkar. Bir daha da aşağı inmez. Kitabın kurgusu da bunun üzerinedir. Acaba Cosimo ağaçta ne kadar süre kalabilecektir? Yoksa hiç mi inmeyecektir? Bir gün pes eder mi ki? sorularıyla onun bu konuda ne yapacağına dair merakı daima canlı tutarak okutur kendisini eser.

Cosimo’nun tüm hayatı ağaçların üzerinde geçer. Orada uyur, yemek pişirir, kitap okur, avlanır ve hatta yıkanır. Ombrosa’yı ağaç dallarından diğerine atlayarak dolaşır. Eğitimine bile ağaç tepelerinde devam eder. Aldığı bu sıra dışı karara da hayatına da devam etmek için ne gerekiyorsa yapar.

Aristokrat bir ailenin çocuğu olan Cosimo babasının ölümünün ardından baron unvanını almasına rağmen toplumun ve ailesinin dayattığı yaşam biçimine karşı köklü bir itiraz geliştirir. Henüz çocuk yaştayken ailesine karşı bir protesto olarak çıktığı ağaçtan bir daha asla yere inmez. Bu eylem zamanla sadece bir isyan değil kalıcı bir yaşam biçimine dönüşür. O insanlarla baron olarak değil Cosimo olarak iletişim kurar. Gösterişe dayalı asaletin bir parçası olmaya daima reddeder. Çünkü ruhtaki asalete inanmaktadır. Zamanla saygı duyulan biri haline gelse de alaya alındığı da olur. Oysa namı sadece yaşadığı ülkeye değil tüm Avrupa’ya yayılmıştır. Doğuştan kendisine bahşedilmiş soyluluk unvanlarını temsil eden rozetleri bir bir yakasından sökerek kendi kimliğini büyük bir kararlılıkla inşa eden bu cesaret abidesi için ayakları yere basan biri demek geldi içimden. Ne var ki onun ağaçların dallarında yaşamayı seçtiğini, toprakla her türlü bağını kopardığını anımsayınca sözlerim bir anlığına askıda kaldı.

Hayata, doğaya, ekip çalışmasına ve fedakârlığa övgü olarak nitelenebilecek onun hikâyesi, kısa cümlelerin ve parlak betimlemelerin üslupsal figürlerle zenginleşmiştir. İsyanından bir gün dahi vazgeçmeyen, yaşlanıp ölene kadar kendine sadık kalan bir çocuğun hem sıradan hem de sıra dışı öyküsüdür. Her ne kadar ağaçların üstünde yaşasa da insanlara faydalı olmanın yollarını arayan ve bulan Cosimo’nun. Yardımseverdir ve bunu çoğunlukla karşılıksız yapar. Köylülere bağbozumu, budama, sulama işlerinde ağaçların üzerinden yardım eder. Bazen çabasına karşılık bir şeyler sunmak isteyenlerle en temel ihtiyaçlarını sessiz bir takasla değiş tokuş eder. Cosimo, sadece çevresine değil, yerleşik toplumsal düzene de meydan okur. Onun hikâyesi, doğaya dönüşün, bireysel özgürlüğün ve düşünsel bağımsızlığın simgesine dönüşür. Bu yönüyle Cosimo, bir anlamda İtalyan Tarzan’ı ya da Robinson Crusoe’su olarak görülebilir. Ancak onu farklı kılan doğayla kurduğu ilişki kadar fikirlerine ve seçimlerine duyduğu sadakatidir.

Yirmi altı bölüm boyunca yalnızca anlatısıyla değil, aynı zamanda içeriğine serpiştirilmiş tam sayfa çizimlerle de eser, büyüler okurunu. İtalyan sanatçı Maria Enrica Agostinelli‘nin simgesel ve masalsı görselleri kimi zaman hayal gücünü gıdıklar, kimi zaman da okuyucuyu Cosimo’nun serüvenine sessizce eşlik etmeye çağırır. Özellikle kitabın kapağını süsleyen görsel, yıllar sonra Cosimo’nun biricik sevgilisiyle — bir zamanlar yan yana evlerde yaşayan, babasının ezeli rakibinin şımarık kızıyla — yeniden kavuştuğu ânı betimler. Bu görsel, kitabın okurla ilk kez göz göze geldiği ilk edisyonun kapağını da süslemiştir. Geniş ve güvenli yeryüzüne karşın, ince ve tehlikeli ağaç dallarında bir araya gelen bu iki ruhun özgürce hareket edişi insanın yüreğine hafif bir sızı, yüzüne minik bir tebessüm bırakır.

Italo Calvino’nun Türkçeye kazandırılmış pek çok eseri arasında bu kitabın üst sıralarda konumlandırılmasının yerinde olacağını düşünüyorum. İçindeki tüm karakterlerin eşlik ettiği zaman ve mekânın sınırlarını aşan soyut bir yolculuğu vadederken Cosimo’nun yanı başındaki koltuk sessizce ve kararlılıkla okura ayrılmış durumdadır. Postmodern Edebiyatın en iyi örnekleri arasında Italo Calvino’nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu ve Görünmez Kentler isimli eserleri olduğu birçokları tarafından dile getirilirken Ağaca Tüneyen Baron‘ un da bu türe dahil olan bir eser olmasına ek olarak söylemek istediğim; üzerine bir tutam büyülü gerçeklik tozu serpiştirildiğidir. Bu geçirgenlik sebebiyle bana bir nevi masal tadı sunduğunu da. Ki yazımın başlığında bu hisse atfen bir aşlık belirledim.

Calvino’nun kaleminden çıkan hayal gücüyle örülmüş masalsı anlatıda iç içe geçen inat ve isyanın zarafeti onu düşsel dünyalara açık genç okurlar için uygun bir okuma seçeneği yapmakta. Ancak bu konuda bir noktaya dikkat çekmek isterim; eserin iki tür metni bulunuyor. Yukarıda kapağından söz ettiğim hikâyenin müstakil olarak içinde yer aldığı edisyonu genç okurlara, Atalarımız üçlemesindeki hali yetişkinlere yönelik olarak düzenlenmiştir.

Kitaphaber Okuma Hareketi olarak 2024 yılı okuma listemizde yer alan Italo Calvino’nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu adlı eserini okuyarak kapsamlı bir değerlendirme gerçekleştirmiştik. 2025 yılı listesinde bulunan Ağaca Tüneyen Baron sayesinde ise yazarın masalsı ve düşsel dünyasını daha yakından tanıma olanağı elde ettik. Bu esere dair gerçekleştirdiğimiz kitap tahlil toplantısı tıpkı Calvino’nun anlatı evreni gibi, İstanbul’un büyüleyici atmosferinde adeta bir masalın içinde yaşandı.

Toplantımızın mekânı, duyurusunu yaptığımız afişte belirtildiği üzere İstanbul Beşiktaş Yıldız Parkı’ydı. Planımız saat 10.30’da kahvaltı ile başlayıp 12.00’de kitap üzerine sohbet ederek devam etmekti. Eserin genç okurlara da hitap ediyor olması sebebiyle üyelerimize çocuklarını da getirebileceklerini bildirmiştik. Böylece bu buluşmaya küçük dostlar da katılacaktı. Ne var ki, son üç gündür şehri etkisi altına alan sert poyraz İstanbul grubumuza beklenmedik bir sürpriz sundu. Yerel yönetimlerin aldığı kararlardan biri şehirdeki parkların geçici olarak hizmet dışı bırakılmasıydı. Yıldız Parkı da bunlardan biriydi.

Ben ve Sn. Şafak Çelik, İstanbul Okuma Grubu’nun koordinatörleri olarak, yaşanan ani gelişmeye hızlıca müdahale ederek etkinlik mekânımızı kısa sürede değiştirdik. Hiçbir katılımcının mağduriyet yaşamaması için elimizden geleni yaptık ve tüm okurlar yeni yere sorunsuzca ulaştı. Yine yüksek bir katılımla bir araya gelmenin heyecanını yaşarken bu sürpriz değişiklikte bize kapılarını açan Beşiktaş Beltaş Kitap Kafe’ye ve tüm çalışanlarına misafirperverlikleri için içtenlikle teşekkür ederim.

Italo Calvino

Ağaca Tüneyen Baron

Yapı Kredi Yayınları

2024 İstanbul

220 sayfa


Yazar: Necla DURSUN
Yayın Tarihi: 22.08.2025 09:00 –
Güncelleme Tarihi: 20.08.2025 11:37

Kaynak: Kitap Haber

Başa dön tuşu