Necran Hristiyanları ve Hz. Muhammed ile İlişkileri

Necran bölgesinde yaşayan Hristiyan topluluğu, Hz. Muhammed'in daveti üzerine Medine'ye gelerek İslam ile ilişkilerini belirlemiştir. Necran Hristiyanları

Necran Hristiyanları

Necran bölgesinde, Hz. Muhammed’in peygamberliğinin başlangıcında, Benî Hâris b. Ka’b kabilesine mensup kalabalık bir Hristiyan topluluğu yaşamaktaydı. 630-631 yıllarında, Necranlı Hristiyanlar, Hz. Muhammed’in kendilerine gönderdiği bir mektup üzerine Medine’ye bir heyet göndermiştir. Bu mektupta, Hristiyanların İslam’a davet edildiği, kabul etmemeleri durumunda cizye vermeleri ya da savaşılması gerektiği belirtilmiştir.

Heyet, aralarında dini liderler ve toplumun önde gelen isimlerinin bulunduğu 60 kişiden oluşmaktaydı. Medine’ye vardıklarında, Hz. Peygamber’in ashabı ile birlikte ikindi namazını kıldığı sırada, Hristiyanlar ibadet etmek için doğuya yönelmişlerdir. Bazı sahabeler buna engel olmak istemiş, ancak Hz. Peygamber, Hristiyanların ibadet etmelerine izin vermiştir.

Necran heyeti, Hz. Peygamber’in İslam’a davetini kabul etmemiştir. Hz. Peygamber, Hristiyanların inançlarına dair bazı itirazlarda bulunmuş ve bu sırada Hristiyanlar, Hz. İsa’nın babası hakkında bir soru sormuşlardır. Hz. Peygamber, bu soruya vahiy bekleyerek cevap vermemiştir. Ardından, Âl-i İmran Sûresi’nden bazı ayetler okunmuş ve karşılıklı lanetleşme (mübâhele) teklif edilmiştir.

Necranlılar, Hz. Peygamber’in teklifini kabul etmemiş ve kendi dinlerinde kalmayı tercih ettiklerini bildirmişlerdir. Cizye vermeyi kabul eden Necranlılar ile Hz. Peygamber arasında, yılda iki bin kat elbise vermeleri şartıyla bir antlaşma yapılmıştır. Bu antlaşma, Hristiyanlarla ilişkilerin barışçıl bir şekilde sürdürülmesini sağlamıştır.

Hz. Peygamber döneminde Hristiyanlarla ilişkiler, bazı gerginliklere rağmen barış odaklı bir yaklaşım sergilemiştir. Hristiyanların Müslüman elçileri öldürmesi gibi olaylar, ilişkilerin gerginleşmesine yol açmış olsa da, Hz. Peygamber’in barış politikaları bu dönemde belirgin bir şekilde öne çıkmaktadır.

İlgili Haberler: Müminlerin Annesi Ümmü Seleme’nin Hayatı ve Rolü · Tebük Seferi: İslâm Ordusunun Tarihî Seferi

Başa dön tuşu