Suizan ve Hüsnüzan Üzerine Düşünceler
Suizan, delilsiz bir tahmin olarak tanımlanırken, hüsnüzan ise olumlu düşünceyi ifade eder. Bu kavramlar, insan ilişkilerinde önemli bir yere sahiptir.
Suizan, delilsiz ve temelsiz bir tahminden ibarettir. Çoğu zaman gerçeğe yakın bir ihtimal olsa da, genellikle konunun aslıyla ilgisi olmayan bir önyargıdır. Kur’an-ı Kerim’de, insanların suizana dayanarak birbirini çekiştirmesi kesin bir dille yasaklanmıştır. Suizan, insanı hatalı davranmaya sevk eden bir düşünce biçimidir.
Hüsnüzan ise, güzel düşünme anlamına gelir. İyiliğin emaresi olan hüsnüzan, iyimser olmak ve kötü düşünceleri bertaraf etmek demektir. Müslüman’ın hayatında bu bakış açısı esas olmalıdır. Aksi ispatlanmadığı sürece hüsnüzandan vazgeçilmemelidir.
Allah Resûlü, inananların kalplerini, zihin ve düşüncelerini yalan yanlış bilgi kırıntılarından, zanlardan arındırmalarını istemiştir. Mümin, Allah’a ve insanlara hüsnüzan besleyen, ne yaptığının bilincinde olan bir insandır. Bu bağlamda, “Bilmediğin bir şeyin ardına düşme. Doğrusu kulak, göz, kalp, bunların hepsi o şeyden sorumlu olur.” (İsrâ, 17/36) ilahi ikazı hatırlanmalıdır.
Uluslararası Kamerî Ay Başlarını Tespit (Ru’yet-i Hilal) Konferansı 1978 yılında İstanbul’da toplanmıştır.
İlgili Haberler: İslâm’ın Yayılmasında Heyetlerin Rolü ve Önemi · Âyetü’l-Kürsî: Korunma ve Şifa Kaynağı Olarak Anlatılıyor