Talip Geylan’dan MEB’e Tarihi Uyarı: Plansız bir revizyona giderseniz…

Mevcut sorunlar, o dönemde yeterli zaman ayrılmadan ve sağlıklı bir zeminde tartışılmadan hayata geçirilen 4+4+4 sisteminin ortaya çıkardığı arazlardan kaynaklanmaktadır.

Lise eğitimin süresinin yeniden revize edilmesi noktasındaki sürecin sendikalarımızın, öğretmenlerin, akademisyenlerin ve eğitimin paydaşlarının geniş kapsamlı katılımıyla yürütülmesi gerektiğini söyleyen Geylan, şunları kaydetti: “Hatırlarsanız 4+4+4 sistemi apar topar hayata geçirildi. O dönemde itirazlarımızı, yapıcı eleştirilerimizi, öneri ve tekliflerimizi dile getirmiştik ama maalesef istenen ortam oluşamadı. Mevcut sorunlar da, o dönemde yeterli zaman ayrılmadan, sağlıklı bir zeminde tartışmadan, tam anlamıyla toplumsal uzlaşı sağlanmadan hayata geçirilen 4+4+4 sisteminin ortaya çıkardığı arazlardan kaynaklanmaktadır. Aynı hataların tekrarlanmaması için lise eğitimiyle ilgili tartışmalar; tüm paydaşların katılımıyla, bilimin ışığında, uzlaşı içinde ve yeterli süre ayrılarak yürütülmelidir. Aksi takdirde, benzer sorunlarla yeniden karşı karşıya kalmamız kaçınılmaz olacaktır.”

Geçen yıl üniversiteden mezun olan gençlerin yüzde kaçı istihdam imkânı buldu?

Geylan, her sene üniversite sınavına 2,5 milyonun üzerinde öğrencimizin girdiğini, geçen yıl üniversitelerimizden yaklaşık 1 milyon öğrencimizin mezun olduğunu söyleyerek, “Peki bu gençlerin yüzde kaçı istihdam imkânı buldu?” diye sordu. Diplomalı işsizlere vurgu yapan Geylan, bu sorunun eğitimle alakalı birtakım tedbirlerin ivedilikle alınması gerektiğini gösterdiğini bildirdi. Geylan, “Şayet iş sahibi, meslek sahibi olmanın tek yolu, akademik ortaöğretimi bitirip üniversite sınavına girip, üniversite mezunu olmak derseniz, o zaman bugün olduğu gibi 3 milyona yakın çocuğumuzu üniversite sınavı kapısında süründürürsünüz” dedi.

Mesleki eğitim özendirilmeli ve teşvik edilmelidir.

Bu noktada yapılması gerekenleri de sıralayan Genel Başkanımız Talip Geylan,

“Öncelikle her kademede eğitimde yönlendirmenin sağlıklı yürütülmesi zorunludur.

Kademeler arası geçişte -öğretmeni itibarı artırılarak- yönlendirme etkin hale getirilmelidir.

Mesleki eğitim özendirilmeli, geliştirilmeli ve teşvik edilmelidir” dedi.

Şu anda ortaöğretim düzeyinde mesleki eğitimin akademik eğitme oranının sadece yüzde 26,4 olduğuna dikkat çeken Geylan, “Oysaki olması gereken; gelişmiş batı ülkelerinde olduğu gibi mesleki eğitim oranını yüzde 70’lere çıkarmaktır” dedi.

Sanayinin en büyük sorununun yetişmiş, kalifiye ara eleman bulamamak olduğunu ifade eden Geylan, “12 yıl zorunlu eğitimden mezun olan çocuklarımız 17, 18 yaşında üniversite sınavına girmektedir. Üniversiteyi kazanamayan çocuklarımıza, o yaştan sonra hangi mesleği kazandıracaksınız?” diye sordu.

Mesleki eğitimin orta bölümü yeniden açılmalıdır.

Geylan, Türk Eğitim Sen olarak 2. Maarif Kongresi sürecinde Mesleki Eğitim Çalıştayı düzenlediklerini hatırlatarak, “Burada alınan kararlar çok önemlidir.

Türk Eğitim Sen olarak o çalıştayda da vurgulandığımız üzere;

Mesleki eğitimin orta bölümleri yeniden açılmalıdır.

Meslek liseleri çağın ve sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlara göre revize edilmeli, donatılmalıdır.

Mesleki ortaöğretim ile yükseköğretim arasındaki geçiş teşvik edilmelidir.

Mesleki eğitimle istihdam ilişkisi sağlıklı bir şekilde kurulmalıdır.

Bu noktada aileler, mesleki eğitim sonucunda çocuklarının ekmeğinin ve işinin sahibi olacağını bilmelidir. Ebeveynler, mesleki eğitimin çocuklarına istihdam garantisi sunduğunu gördüğünde, onları gönül rahatlığıyla bu alana yönlendirecektir.

Şayet tüm bunlar yapılmazsa, diğer tartışmalar sadece konjonktürel kalır” diye konuştu.

Ortaöğretimi zorunlu olmaktan çıkarırsanız, bu durum çocuk işçilik ve çocuk evlilikleri artırır mı?

Genel Başkan kamuoyunda lise eğitiminde 2+2, 3+1, 2+1 gibi formüller tartışıldığını hatırlatarak, tüm bunların olası risklerinin de göz önüne alınmasını istedi. Lise eğitiminde yapılacak düzenlemeyi, yönlendirme ve mesleki eğitim yönünü sağlıklı dizayn etmeden sadece zorunluluk üzerinden tartışmak yeni problemlere neden olabilecektir. Geylan şunları kaydetti: “Biliyorsunuz, çocuk işçilik ve çocuk evlilik bu ülkenin kanayan yarasıdır. Diyelim ki; ortaöğretimi zorunlu olmaktan çıkardınız, acaba bu durum okul terk oranlarını artırır mı? Çocuk işçiliği artırır mı? Özellikle kırsal bölgelerde çocuk işçilik ve çocuk evlilikleri artırır mı? Tüm bunları iyi düşünmemiz lazım.”

MEB’e tarihi uyarı:

Plansız bir revizyona giderseniz, öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz norm kadro fazlası olma riskiyle karşı karşıya kalabilir.

Lise eğitimiyle ilgili sürecin, plansız, programsız ve görüş birliği sağlanmadan yürütülmesi durumunda öğretmenlerimiz ve idarecilerimizin norm kadro fazlası riskiyle karşı karşıya kalabileceğine dikkat çeken Geylan, MEB yetkililerine uyarıda bulundu. Geylan şunları kaydetti: “Türk Eğitim Sen olarak 4+4+4 sistemi hayata geçirilmeden önce, ‘5 yıllık ilkokul eğitimini 4 yıla düşürürseniz, sınıf öğretmenlerinin yüzde 20’si norm fazlası olur’ dedik. O dönemde hem sözde bir sendika hem de MEB yetkilileri bizi suyu bulandırmakla itham etti. 4+4+4 sistemi hayata geçti ve 42 bin 500 sınıf öğretmeni norm fazlası oldu. Bunun üzerine yan alan diye bir şey icat ettiler. Meslektaşlarımız alan değişikliği yaptı. Öğretmenlerimiz mutsuz, öğrencilerimiz mağdur oldu. 4+4+4 sisteminde olduğu gibi, lise eğitimiyle de ilgili sürecin, plansız, programsız ve görüş birliği sağlanmadan yürütülmesi durumunda öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz norm kadro fazlası olma riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bu noktada Milli Eğitim Bakanlığı, öğretmen ve idarecileri mağdur edecek yeni düzenlemelerden kaçınmalıdır.”

Lise eğitimiyle ilgili komisyon kurduk, çalışmalarımız sürüyor.

Türk Eğitim Sen olarak konuyla ilgili bir komisyon kurduklarını, komisyonun alanında uzman kişilerden oluştuğunu belirten Geylan, lise eğitimindeki yönlendirme konusunda çözüm üretmeyi amaçladıklarını söyledi. Geylan, “Bu komisyonda hem öğretmenlerimiz, hem okul yöneticilerimiz hem de eğitim fakültelerinde bu işe kafa yoran, emek veren, üreten bilim insanlarımız yer almaktadır. Lise eğitiminde yönlendirme konusunda nasıl bir formül uygulanacağına dair net bir duruş ortaya koyacağız. Komisyon çalışmalarının ardından Çalıştay düzenleyecek ve Çalıştayımızın sonuç raporlarını başta Milli Eğitim Bakanlığı olmak üzere tüm paydaşlarımıza ileteceğiz. Sürecin sağlıklı ve geniş katılımlı bir zeminde yürütülmesini temenni ediyorum” dedi.

(Memur Postası)

Başa dön tuşu
primogaming