Türkiye’de Acil Servis Başvuruları Neden Artıyor?

Türkiye'de acil servis başvurularının yıllık sayısı yaklaşık 200 milyon olarak kaydedildi. Uzmanlar, bu durumu çeşitli faktörlerle ilişkilendiriyor.

acil servis

Türkiye’de yaklaşık 3 bin 983 acil tıp uzmanı, bin 800 acil tıp asistanı, 131 profesör ve 196 doçent görev yapmaktadır. Türkiye Acil Tıp Vakfı Başkanı Prof. Dr. Şahin Çolak, ülke genelinde yıllık acil servis başvuru sayısının yaklaşık 200 milyon kişi olduğunu ifade etti. Bu rakam, Türkiye nüfusunun 2,5 katına denk gelmektedir.

Uzman Dr. Sadık Portakal, acil servislerin hayati tehlike oluşturan durumların yönetildiği birim olduğunu belirtti. Ancak, basit rahatsızlıklardan dolayı da birçok kişinin acil servislere yöneldiğini vurguladı. Bu durum, gerçek acil hastaların bakımını aksatmakta ve sağlık çalışanlarının iş yükünü artırmaktadır. Acil servislerin 24 saat açık olması ve randevu gerektirmemesi, bu durumu kronik bir yük haline getirmiştir.

Acil servis hekimleri ve hemşireleri, sürekli alarmda bir meslek grubuna dönüştüklerini ifade eden Portakal, nöbetlerin uzaması ve artan şiddet olaylarının sağlık hizmetinin kalitesini düşürdüğünü belirtti.

Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu İlk ve Acil Yardım Program Başkanı Öğr. Gör. Ayşe Bağlı, acil servislerde en çok başvurunun yeşil kod yani acil olmayan durumları içerdiğini söyledi. Bağlı, acillerin poliklinik gibi kullanılmasının ve başvuru maliyetinin düşüklüğünün bu durumu artırdığını ifade etti. Çözüm önerileri arasında birinci basamak sağlık kuruluşlarının güçlendirilmesi ve mesai dışı poliklinik uygulamalarının yaygınlaştırılması yer almaktadır.

Acil Tıp Uzmanı Prof. Dr. Ramazan Güven, gebelik testi yaptırmak isteyenlerin ve kronik ağrısı olanların acil servislere başvurularını artırdığını belirtti. Güven, acil nitelik taşımayan hastaların yönetiminin, gerçek acil hastaların bakımını zorlaştırdığını ifade etti.

Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hasan Belli, bireylerin yılda yaklaşık 2.5 kez acil servislere başvurmasının yüksek bir oran olduğunu belirtti. Anksiyete ve fiziksel belirtilerle tarif edilen durumların, bireyleri acillere yönlendirdiğini söyledi.

Uzman Klinik Psikolog Merve Umay Candaş Demir, bireylerin kaygı düzeyinin artmasının, acil servislere başvuru sıklığını etkilediğini belirtti. Sosyal medya ve dijital bilgi akışının, sağlık anksiyetesini beslediğini ifade etti. Modern yaşamın hızı nedeniyle insanların beklemeye tahammül edemediği ve acil servisi hızlı tanı ve güvenilir bilgi ile özdeşleştirdiği vurgulandı.

İlgili Haberler: Türkiye’de antibiyotik tüketimi son 20 yılda yüzde 115 arttı · Türkiye’de 3 Milyon Kişi KOAH Hastalığının Farkında Değil

Başa dön tuşu