Sabah yazarından Bülent Arınç'a ROK benzetmesi!

AKP’nin kurucularından eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun mali dosya soruşturması kapsamında tutuksuz yargılanması gerektiğini ve diplomasının iptaline ilişkin ise “Kumpas kuruldu düşüncesine sahip olanlar haksız sayılmazlar” ifadelerini kullanmıştı. Bu açıklamaların ardından Sabah Gazetesi yazarı Salih Tuna, bugünkü köşe yazısında Arınç’a yönelik dikkat çeken ifadeler kullandı. “Ne AKP, ne Refah Partisi ne de FETÖ onu sevmez” imasını yapan Tuna, şunları yazdı:
“Kuddusi Okkır’a reva görülen muamele başta olmak üzere Ergenekon kovuşturması dolayımdan kimi haksızlıklara karşı çıktığım için bizzat kendi mahallemden zılgıt yemiştim.
Fakat yeri geldiğinde (ki nedense hep netameli günlerde tebarüz edecek şekilde) Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’ye karşı bile lafını hiç sakınmayan Bülent Arınç’ımızdan hiç ses çıkmamıştı. Tam aksine, FETÖ’cülerin suikast bahanesiyle kendisini kullanıp “kozmik odaya” girmesine vesile olmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a üniversite diploması üzerinden yıllar yıllı kollektif itibarsızlaştırma yapıldığında (aklımda kaldığı kadarıyla gıkı) çıkmamıştı. Ama İmamoğlu’nun “diplomasını” geçen gün adeta göğsünü siper edercesine savundu.
Bülent Bey çok hassas çok duygulu bir insan, hiç üzmek istemem. Zaten herkes onu üzüyor.
Fetullah’la da en yakınlarıyla da görüşecek kadar içli dışlıydı ama FETÖ’cüler ondan pek hazzetmezdi. “Küçük Erbakan” denilecek kadar Erbakan’a yakındı ama Saadet Partisi’nden ayrılıp AK Parti’ye geçtiğini haber alan merhum Erbakan, “Biz ondan çok çektik, bırakın biraz da Tayyip çeksin” demişti. (Merak etmeyin ravim sağlam.) Kadir Mısıroğlu’nun demesine bakacak olursak “Atatürk için gözyaşları dökmüştü” ama Atatürkçüler de onu sevmez. PKK dolayımında “Ben de olsam dağa çıkardım…” demişti ama PKK muhipleri de ondan hoşlanmaz.
Sizin anlayacağınız bir nevi Rasim Ozan Kütahyalı vaziyeti. Bir farkla ki, kimsenin kendisini sevmemesi Rasim’in umrunda değil. Dahası, “Beni ailem seviyor, başka sevgi istemem…” diyerek, kendisini sevmeyenlerin patolojilerine giriş denemesi yapıyor kerata.
Bülent Bey öyle değil, kendisini sevdirmek istiyor besbelli. En azından bana kendisini sevdirdi. Ki insanları, hele ki politikacıları hiç sevmem. “Özgül ağırlığı” da var. Rasim Ozan’ın yok. Bülent Bey’in özgül ağırlığının olduğunu nerden mi biliyorum. Nerden bileceğim, kendisi söylemişti.
Bülent Arınç’ın bir kusurcuğu var: Eleştirmeyi çok seviyor ama eleştiriye zerre tahammülü yok. Umarım, şuncacık eleştiriyi hoş görür de fakiri yanıltır”